Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 186 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11616 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalıya tarım ilacı sattığını, davalının fatura borcunu ödememesi üzerine 14.567,62 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, davalı hakkında % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının kendisine ayıplı mal sattığını, davacıya malların ayıplı olduğu bildirilip mallarını geri almasının istendiğini, ancak davacının mallarını geri almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının malların ayıplı olduğuna ilişkin herhangi bir ihbarda bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilerek Dairemizin 03/04/2013 gün ve 2013/2347 Esas 2013/5784 Karar sayılı ilamıyla, BK.'nun 200. maddesi uyarınca; alıcıyı iğfal etmiş olan satıcının, ayıbın kendisine vaktinde ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek, mesuliyetten kurtulamayacağı, bu nedenle satım konusu malların Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından hatalı üretime konu olup bozuk olduğunun tespit edilip edilmediği ve davalı tarafından ibraz edilen Elbistan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/847 Esas, 2011/248 Karar sayılı kararında davacı şirket tarafından tazminat ödenmesine neden olan tarım ilacı olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli yeterli araştırma ve incelemeyi içeren rapor alınarak davacının alacağı belirlenip uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığından bahisle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, bozma ilamı gereğince bilirkişiden rapor aldırıldığı, bilirkişinin satışa konu ürünün Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı referans kuruluşları olan Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve Adana Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından kurulan fitotoksite denemeleri sonucunda tavsiye edilen uygulama dozları ve fitotoksite dozlarının şekerpancarı çıkışını engellediği tespit edilen bitki koruma ürünü olduğu yönünde görüş bildirdiği, BK'nın 225.maddesi hükmüne göre, ağır kusurlu olan satıcının, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek, sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağı, satıcılığı meslek edinmiş olan kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı madde hükmünün geçerli olduğu, dosya kapsamına göre, davacının davalıya ayıplı mal sattığı ve bu satışta ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı 15 adet faturaya dayalı olarak icra takibi başlatmıştır. Bu faturalardan 5 adedinin içeriğinde ''Paramide 65 WP'' isimli zirai ilaç olduğu ve bu ilaç satışına yönelik davacı talebinin yerinde olmadığı bilirkişi tarafından belirlenmiştir. Bunların dışındaki 10 adet faturaya konu malların davalı tarafından teslim alındığı davalının beyanından anlaşılmaktadır. Mahkemece bu 10 adet faturada gösterilen malların da diğer 5 adet faturada bahsedilen ''Paramide 65 WP'' isimli tarım ilacı ile ilgili olup olmadığı bilirkişiye tespit ettirilip, davacı alacağı yönünden bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.