Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 185 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11472 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, 08/10/2012 tarihli sipariş formu doğrultusunda davalı tarafından talep edilen kağıt poşetlerin bir kısmının ödeme karşılığında davalıya teslim edildiğini, ancak bakiye mal bedeli ödenmediği için kalan malların tesliminin sağlanamadığını, anlaşmaya göre ödemenin teslimat öncesinde çek ile yapılması gerektiğini, bakiye mal bedelinin aylık %5 gecikme zammı ile birlikte tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının malı eksik teslim ederek sözleşmeye aykırı davrandığını, kalan malların tesliminin ardından bakiye ödemenin yapılacağı davacıya bildirilmiş olmasına rağmen davacının bunu kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacının ticari defter kayıtlarında davalı adına düzenlenmiş 3 adet fatura bedeli olan 16.372,95 TL'nin tahsil edilmiş, ayrıca davacının davalıya 358,32 TL borçlu göründüğü, davacı kayıtlarının kendisi aleyhine delil teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilerek Dairemizin 12/01/2015 gün ve 2014/15118 Esas 2015/43 Karar sayılı ilamıyla taraflar arasında düzenlenen sipariş formunda ''Siparişlerin ödemesi teslimat öncesinde çek ile yapılır'' hükmünün mevcut olduğu, davacı satıcının davalıya gönderdiği 04/01/2013 tarihli ihtarında sipariş formundaki bu hükme istinaden ödeme yapılması halinde tüm malların teslim edileceğinin bildirildiği, bu ihtarname ile davalı alıcı temerrüdünün gerçekleştiği, mahkemece bu hüküm üzerinde durulup, öncelikli edim yüklenen davalı alıcının teslimden önce mal bedelini ödemek zorunda olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı tarafından talep edilen alacak 30/10/2012 tarihli fatura içeriğindeki mal bedeline ilişkin olup, davacı tarafça temerrüt ihtarı tebliğine ilişkin olarak sunulan 03/12/2013 tarihli belgenin kime hitaben hangi amaçla düzenlendiğinin anlaşılamadığından temerrüdün ispat edilemediği, bu durumda davacının gecikme zammı ve temerrüt faizine yönelik talebinin yerinde olmadığı, ayrıca, sipariş formunun yorumu ile alacak miktarı tespit edilebildiğinden alacağın likit bulunmadığı, bu itibarla icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, Ankara 5.İcra Müdürlüğü'nün 2013/2626 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline , takibin 3.233,35 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava faturadan kaynaklanan satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan İİK'nın 67.maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken bu isteğin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.