MAHKEMESİ : .TARİHİ : 30/12/2014NUMARASI : 2014/77-2014/1266Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul,kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan almış olduğu borç paraya karşılık kendisi ve kardeşi adına düzenlemiş olduğu senetleri davalıya verdiğini, müvekkilinin bu senetlere ilişkin borçları ödemesi nedeniyle senetleri geri aldığını ve buna ilişkin teslim belgeleri düzenlendiğini, ancak daha sonra davalının belgelerin üst kısımlarına ilaveler yaparak bu belgeleri bir ödeme sözleşmesi gibi ilamsız icra takibine konu ettiğini ileri sürerek müvekkilinin icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının ve kardeşinin borçlarına karşılık verilen senet bedellerinin ödenmediğini, taraflar arasında bu senetlerin bedellerinin ödenmesine ilişkin sözleşme düzenlendiğini, sözleşme uyarınca senetlerin davacıya iade edildiğini, ancak davacının hiçbir ödeme yapmadığını savunarak davanın reddini ve %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre; takibe konu olan sözleşmelerde davacı tarafça sunulan senetlerin dökümünün yapıldığı ve bu senetlere ilişkin ödeme yapılacağının belirtildiği, sözleşmeler uyarınca senetlerin davacıya iade edildiği, davacının ödemeye ilişkin açıklama kısmının sonradan ilave edildiği yönündeki iddiasını ispat edemediği, bunun yanında davalının bu belgelere ilişkin alacak talebinde kısmen haklı olduğu, davacının tazminat talebinin şartlarının ise oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacının icra takibine konu 28.000,00 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz dışındaki miktar yönünden borçlu bulunmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı yasanın 6335 sayılı yasa ile değişik 5. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 114. maddedinde ise dava şartları tek tek sayılmıştır. Görev dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkin olması yönünden mahkemece önce görev konusunun incelenmesi gerekir. Somut olayda uyuşmazlık, kambiyo senetlerinin ödemelerine ilişkin düzenlenen belgelerden kaynaklanmakta olup, 6102 sayılı TTK'nun 4. maddesi kapsamında dava, mutlak ticari dava niteliğindedir. O halde mahkemece davanın görev yönünden (usulden) reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.