Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 181 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11302 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı banka nezdindeki hesabında yüklü miktarda parası bulunduğunu, banka tarafından borçu olduğu yönünde ihtarname keşide edildiğini, hesap kat tarihi itibariyle bankaya olan borcun mahsubundan sonra hesapta 600.000 TL civarında para görünmesi gerektiği, buna ilişkin bankanın herhangi bir açıklamada bulunmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, takibin bankanın itirazıyla durduğunu ileri sürerek, ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/21 esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin müvekkili bankadan kredi kullandığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi takibe konu kredi borcu nedeniyle alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, Dairemizin 22/02/2012 gün ve 2011/9019 Esas 2012/2587 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanması üzerine davacı vekilince karar düzeltme yoluna başvurularak, Dairemizin 08/01/2014 gün ve 2013/17134 Esas 2014/706 Karar sayılı ilamıyla, mahkemece yapılması gereken iş, konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden, banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davacı vekilinin bilirkişi kök ve ek raporuna itirazlarını da karşılayacak şekilde yeni bir rapor alınıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı gerekçeyle davanın reddi isabetsiz olduğundan bahisle karar düzeltme isteminin kabulüne, hükmün bozulmasına karar verilmesi üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, üç kişilik bir bilirkişi kurulu görevlendirilerek banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, kök rapora itirazlar doğrultusunda ek rapor aldırıldığı, bilirkişilerin her iki raporda da hukuka aykırı bir işleme rastlanılmadığını bildirdikleri, düzenlenen raporların hükme esas alınmaya elverişli olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davacının ... Bankası nezdindeki mevduat hesabında bulunan paranın iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Bozmadan sonra yapılan yargılama aşamasında ... ... A.Ş davalı olarak davada yer almıştır. 09/12/2014 tarihli temliknamenin incelenmesinden, ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/336 numaralı dosyasında ... Bankası'nın alacaklı olduğu ve bu dosyadaki alacağın temlik edildiği, davaya konu, davacı tarafından ... Bankası aleyhinde başlatılan ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/21 esas sayılı dosyasına ait bir temlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Esasen bu davada davalı banka borçlu sıfatıyla yer almakta olup temlik edebileceği bir alacak da söz konusu değildir. Mahkemece, bu davada bir temlik söz konusu olamayacağından asıl davalı ile davaya devam edilip bozma kararına uygun şekilde inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.