Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17584 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11021 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ve davalılar vek.Av....'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı....arasında 03.08.2007 tarihinde “akaryakıt bayilik sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmenin eki niteliğinde olan “re’sen taahhütname” ile davalı bayinin her yıl almayı taahhüt ettiği akaryakıt miktarının ve buna uyulmaması halinde ödenecek cezai şartın belirlendiğini, diğer davalılardan ... ile ...’in bayilik sözleşmesinde garantör sıfatıyla, ..., ..., ...’in kefaletnameyle, ...nin “bayilik protokolü”nde garantör sıfatlarıyla davacıya karşı borç sorumluluğu altına girdiklerini, davalı-bayinin 03.08.2007 ila 03.08.2008 tarihleri arasında eksik ürün alarak taahhüdünü ihlal ettiğini, bu nedenle de cezai şart istem koşullarının oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla beyaz üründen kaynaklanan 100.000.00 USD.tutarındaki cezai şart alacağının dava tarihinden bankaların USD’ye uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden faiz yürütülerek fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden YTL karşılığının davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri, yetki ve zamanaşımı itirazında bulundukları gibi esasen de davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalıların yetki itirazının HMK.nın 10.madde hükmü uyarınca davacının seçimlik hakkını kullanarak davalıların ikametinin bulunduğu yerde de dava açabileceğinden reddine, zamanaşımı itirazlarının ise yerinde görülmediğinden reddine, davanın bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağına ilişkin olduğu, davacı ile davalı ....arasında 03.08.2007 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşmeye bağlı olarak imzalanan 01.08.2007 tarihli taahhütnamede davalı-bayi ....nin yıllara göre artan biçimde asgari ürün satış miktarını taahhüt ettiği, taahhüdün altında ürün satışında cezai şartın ödeneceğinin sözleşmede kararlaştırıldığı, diğer davalıların davalı ....nin sözleşme ile üstlendiği edimi garanti ettikleri, taraf kayıtlarının incelenmesi ile düzenlenen ve mahkemece benimsenen 10.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda davalı ....nin davaya konu 2007 ve 2008 dönemi için taahhüt ettiğinden daha az miktarda satış yaptığı sabit olduğundan, sözleşmedeki cezai şartı ödeme yükümlülüğünde olduğu, diğer davalıların da borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçeleriyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı ile davalı....arasında 5 yıl süreli 03.08.2007 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanmış, sözleşmenin eki niteliğindeki satış taahhütnamesi ile davalı bayi, bayilik sözleşmesi süresince beher yıl için davacıdan satın alacağı asgari ürün miktarını taahhüt etmiş, buna uymaması halinde ise beher eksik m³ için belirlenen cezai şartı ödemeyi kabul etmiştir. Davacı, 03.08.2007-03.08.2008 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak asgari ürün alım taahhüdüne uyulmadığından cezai şart alacağını talep etmiştir.Talep, ifaya ekli cezai şarttır (818 sayılı B.K.nın 158/2, 6098 sayılı T.B.K.nın 179/2.maddesi). Somut olayda davacının ihtirazi kayıtsız olarak talep edilen dönemin devamında davalı bayiye mal vermeye devam ettiği anlaşıldığından, artık asgari alım taahhüdünün ihlalinden söz edilemeyeceğinin gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.