Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17507 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12949 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve bir kısım senetler nedeniyle menfi tespite ilişkin verilen kararların taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, tekstil sektöründe çalışan müvekkilinin üretim için gerekli olan kumaşları davalı firmadan tedarik ettiğini, çeşitli tarihlerde vermiş olduğu siparişlere karşılık bonolar ve çekler düzenleyerek davalıya verdiğini ancak karşılığında teslim edilmesi gereken malların teslim edilmediğini, bonolar, çekler ve mallar talep edildiğinde bonolar ve çeklerin davadışı kişilere ciro edildiğinin, iade alınarak teslim edileceğinin belirtildiğini, ancak söz konusu bir kısım bonoların davadışı kişilerce takibe konulduğunu belirterek müvekkilinin söz konusu bonolar ve çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, bonoların ve çeklerin bir kısmının davacı tarafa iade edildiğini, bir kısmının müvekkiline hiç verilmediğini, davacı ticari defterlerinde de bazı senetlerle ilgili mükerrer kayıtlar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Birleşen davada davacı vekili, kumaş tedarik etmesi için davalıya 174.096,00 TL bedelli bir adet bono verildiğini, ancak kumaş teslim edilmediğini ve bononun da iade olunmadığını beyanla anılan bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişki nedeniyle davalıya nakit, çek ve bono ile ödemeler yapıldığı, ancak karşılığında teslimi gereken malların bir kısmının teslim edilmemesi üzerine bir kısım çek ve bonoların davalıya iadesine karar verildiği, asıl davaya konu bir kısım çek ve bonolar ile birleşen davaya konu bononun davacıya iade edildiği, ancak bir kısım çek ve bononun iade edilmediği, çeklerin ve birleşen davaya konu bononun ne zaman davacı tarafça teslim alındığının belli olmadığı, bu nedenle davadan önce teslim alındığının kabulü gerektiği, bu durumda davacının davalı elinde kalan ve dava dışı banka ve şirketçe takibe konulan bonolardan dolayı borçlu olmadığının kabulünün gerektiği, gerekçesiyle birleşen davaya konu bononun yargılama sırasında iade edilmesi nedeniyle birleşen dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına asıl davada davacıya iade edilen bono ve çekler hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, iade edilmesi gerekirken iade edilmeyen bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.01.2013 gün 2012/13633 E. - 2013/1559 K. sayılı ilamıyla "hükmün gerekçe bölümünde bu dosya ile birleşen... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/566 Esas sayılı dava dosyasına konu bononun davadan önce alındığının kabulü gerektiği belirtilmiş, ancak hüküm kısmında söz konusu senedin yargılama sırasında iade edildiği şeklinde bir ifadeye yer verilmekle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı ve bu halin 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle" hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, yargılama sırasında davalı vekilince bir adedi davadışı bankaca davacı aleyhine icra takibine konu edilen diğerleri ise takip dışı her biri 251.352,50 TL tutarlı iki adet davaya konu senet davacıya iade edilmek üzere mahkemeye teslim edilmiştir.Mahkemece tüm deliller birlikte değerlendirilerek yeniden bilirkişi raporu aldırılıp benimsenmek suretiyle davacı tarafından davaya konu senetler ve çeklere ilişkin bedelsizlik iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle, birleşen dava yönünden yargılama aşamasında davaya konu edilen 27.03.2009 vadeli 174.096,00 TL miktarlı senedin iade edildiği anlaşılmakla dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, esas dava dosyası yönünden ise her biri 100.000,00 TL bedelli 4 çek ile 44.725,00 TL tutarlı iki senet ve 15.559,32 TL bedelli senedin davadan sonra yargılama aşamasında iade edildiğinden konusuz kalan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 251.352,50 TL bedelli senet yönünden davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davadışı... tarafından takibe konulan toplam 9 adet senetler ile davadışı ....'nce takibe konu edilen bir adet senetten dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine menfi tespit kararı verilen senetlere münhasır olması sebebiyle 270.725,48 TL %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2) Bozma ilamından sonra ancak henüz hüküm tesis olunmadığı aşamada davaya konu edilen 27.04.2009 ve 27.05.2009 vade tarihli her biri 251.352,50 TL miktarlı iki adet bononun davacıya iade edilmek üzere davalı vekilince mahkemeye teslim edildiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu kısım talep yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi dava konusu senetlerden dolayı davalı tarafından girişilen bir icra takibi bulunmaması nedeniyle bu durumda İİK'nın 72/5 maddesinde öngörülen tazminat koşulları oluşmadığı halde davalının kötüniyet tazminatıyla sorumlu tutulması da isabetsiz görülmüş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.