Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17379 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6073 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili bankanın .... şubesi ile davalı .....arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi verilip kullandırıldığını, diğer davalıların ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile söz konusu sözleşmeleri imzaladıklarını, asıl borçlunun sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi üzerine hesap kat edilerek, ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu aleyhine 250.000 TL için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip, ipotek limitinin karşılamadığı miktar için asıl borçlu ve tüm borç bakiyesi içinde kefiller aleyhine icra takibi yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalılardan..... ve Tic. A.Ş.'nin 187.676,60 TL , ...'in 437.676,60 TL, ...'in 37.418,33 TL bakımından itirazlarının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar .... ve Tic. A.Ş. ve ... vekili, kredilerin ödenerek kapandığını belirterek davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, takip konusu yapılan kredi için müvekkilinin kefaleti bulunmadığını kefil olduğu kredi borcunun ödenerek kapatıldığını, belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, kredi sözleşmesinde davalı ...'i sorumluluk altına sokacak usulüne uygun düzenlenmiş bir kefalet sözleşmesi bulunmaması nedeniyle davalının borçtan sorumlu olmadığı, davalı ...'in kredi sözleşmelerini kefil olarak değil asıl borçlu şirketi temsilen imzalandığı belirlenmiş olmakla davalı ...'in borçtan sorumluluğunun bulunmadığı, alınan son bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olup, denetlemeye elverişli bulunması gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, ... 17. İcra Müdürlüğü'nün 2007/5484 sayılı icra takip dosyasında davalı ... San. ve Tic. A.Ş. 'nin itirazının kısmen iptaline anılan borçlunun işletme ihtiyaç kredisinden toplam 305.990,48 TL ve kredili bankomat kredisinden kaynaklanan toplam 15.951,74 TL borcunun bulunduğuna 321.942,22 TL toplam alacaktan 250.00,000 TL ipotek miktarı tenzil edilerek icra takibinin 71.942,22 TL üzerinden devamına, 28.776,88 TL icra inkar tazminatının davalı ... San. ve Tic. A.Ş.'den tahsili ile davacıya ödenmesine, davalılar ... ve ...'e yönelik davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava genel kredi sözleşmesi uyarınca davalı borçlu...'ye kullandırılan krediler nedeniyle başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir İcra takibine konu genel kredi sözleşmesinde davalı ... A.Ş. asıl borçlu, ... ve ... kefil sıfatı ile imzalarının bulunmasından dolayı icra takibi başlatılmıştır. Kredi sözleşmesi uyarınca ipotek alınan taşınmazın satış suretiyle davacı bankaya 114.135,53 TL'ye satıldığı 135.864,47 TL kesin rehin açığı belgesi bulunduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Kredi kullanan asıl borçlu....'nin toplam kredi borcundan rehnin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan ödeme düşüldükten sonra kesin rehin açığı belgesinde gösterilen miktardan da sorumluluğu bulunmaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile sonuçlanan ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayıcı değildir. Davalı ...'in imzası bulunan kredi sözleşmesinde ilk sayfada sözleşme bedelinin 500.000.000.000 TL olduğu yazılıdır. Ayrıca iki yerde de bu şekilde kayıt bulunmaktadır. Bu yazıların farklı kalemle yazılmış olması geçersiz olduğunu göstermez.Kredi sözleşmesindeki yazılı limit kadar ...'in sorumluluğu bulunmaktadır. Ayrıca 31.12.2002 tarihli 47.000.000.000 TL bedelli kredi genel sözleşmesinde davalı ...'in şirket kaşesi üzerinde imzası bulunmakla birlikte ayrıca kendi ismi altında da imzası bulunmaktadır. Bu imzanın ...'e ait olduğunun kanıtlanması halinde ...'in bu sözleşme uyarınca sözleşme limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından şahsen sorumluluğu bulunmaktadır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alınarak yeniden banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin ve davalılardan ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.