MAHKEMESİ : Alaçam Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/02/2013NUMARASI : 2013/14-2013/13Taraflar arasındaki takibin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı; davalı şirkete ait akaryakıt istasyonunda satış elemanı olarak çalıştığı sırada bu şirketin bankadan kullanacağı kredinin teminatını oluşturmak üzere iradesini de fesada uğratmak suretiyle bir adet bonoyu keşide ettirdiğini, daha sonra iş akdinin haksız şekilde feshi üzerine davalı aleyhine işçilik alacaklarına dayalı dava açması üzerine kendisini caydırmak için bedelsiz bulunan bononun davalı şirket ortağı olan diğer davalı yanca aleyhine takibe konu edildiğini, takibi yapan davalı T.. A..'ın bonoda meşru hamil sıfatının da bulunmadığını belirterek bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tesbitiyle, senedin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, uyuşmazlığın çözüm yerinin iş mahkemesine ait olmayıp İcra Hukuk Mahkemesine ait bulunduğunu bildirerek görev itirazında bulunmuş ve davacı iddialarının doğru olmadığını, davacının müvekkili şirket ortağı olan diğer davalı T.. A..'dan borç para alması nedeniyle bu bononun düzenlendiğini ve müvekkili T.. A..'ın şirket adına bonoyu takibe koyduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacı yanca menfi tesbit ve icra takibinin iptali talebinde bulunulmuş olduğundan yargılamanın daha iyi bir şekilde yürütülmesi için tefrik kararı verilmek suretiyle takibin iptali davası ayrı bir esasa kaydedilmiş ve sonrasında takibin iptali isteminin ancak kesinleşen takiplerde dava konusu yapılabileceği, somut olayda davacının ödeme emrinin tebliğinden itibaren İcra Hukuk Mahkemesine beş günlük itiraz süresi dolmadan bu davayı açtığının saptandığı isteminin bir nevi borca itiraz niteliğinde olup bu tür uyuşmazlıkların çözüm yerinin İcra Hukuk Mahkemelerine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.Davacı 28/02/2012 tarihli dava dilekçesinde icra takibine konu edilen bono nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine ve kambiyo senediyle birlikte icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Bu durum itibariyle dava İİK. 72. maddesine dayalı menfi tesbit davası olup, takibe dayanak yapılan senedin işçi işveren ilişkisi sırasında alınan bir senet olduğu iddiası gözetilerek, uyuşmazlığın davanın açıldığı Alaçam Asliye Hukuk Mahkemesinde iş mahkemesi sıfatıyla çözümlenmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle önce tefrik kararı verilip daha sonra da İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.