MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla takip başlattığını, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğunu, takibe dayanak gösterilen 27.11.2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, müvekkilinin 2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde imzası var ise de 27.11.2013 tarihli sözleşmenin bağımsız bir sözleşme olup bu sözleşme ile 2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan kefaletin sona erdiğini belirterek, müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan müşterek ve müteselsil kefaletin sona erdiğinin tespitine ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-f ve 73. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemesinde olduğu gerekçesiyle dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava 17.09.2014 tarihinde açılmıştır.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 4/1-f maddesi uyarınca genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Yine anılan Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 5/3 maddesi uyarınca da asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Öte yandan anılan Kanunun 7. maddesi uyarınca ticari borçlara kefalet halinde kefilin müteselsilen sorumluluğu söz konusudur. Bu durumda mahkemece davaya konu takip dosyası ile genel kredi sözleşmeleri ve ipotek akdi dosyaya getirilerek yukarıda anılan Kanun maddeleri de gözetilmek suretiyle görev hususunun bir ön sorun şeklinde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usule aykırıdır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.