Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17117 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7353 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi...Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek. Av. ... ile davalı şirket vekilleri Av. ...n ve Av. ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacılar vekili, taraf şirketler arasında yıllara dayalı olan ticari ilişkide birbirlerinden mal alım satımı yaptıklarını, birbirlerine teminat amaçlı bonolar verdiklerini, davalının son faturası olan 30.09.2009 tarihli faturasının da davacı şirket tarafından ödendiğini, bu hesap ilişkisinin ticari defterlerin incelenmesi ile teyit olunabileceğini, ancak davalı şirketin teminat olarak verilmiş bonolarla davacılar aleyhine icra takiplerine başladığını belirterek davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takiplere konu olan sözleşme gereği verilmiş olan bonoların iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, keşidecisi davacı şirket olan bonoların müvekkiline davacılardan ... ve ... ciroları ile geçtiğini, davacı şirket ile bir bağ bulunmadığını, bonoların teminat vasfı taşımadığını, borcun ödenmediğini, bedelsizlik iddiasının davacı yanca ispatı gerektiğini bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı şirket ile olan ticari ilişkide takip ve dava konusu bonoların teminat amaçlı olarak verildiğinin iddia olunduğu, davacı şirket ticari defterlerinin incelenmesi ile düzenlenen bilirkişi raporunda davalı şirketle ticari ilişki olduğunu gösterir bir kayda rastlanmadığının saptandığı, davalı şirketin... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/19719 sayılı takip dosyası ile keşidecisi davacı şirket, lehtar-cirantası davacı ... olan, hamili bulunduğu bonolarla adı geçenler aleyhine icra takibinde bulunduğu,... 33. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2382 sayılı takip dosyası ile de keşidecisi davacı şirket, lehtar-cirantaları diğer davacılar olan, hamili bulunduğu bonolarla davacılar aleyhine anılı diğer icra dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere icra takibine başladığı, tüm bonoların davacı şirket tarafından davalı şirkete verilmeyip, ciro silsilesiyle davalıya geçmiş olduğu, davalı şirket vekilinin 19.02.2013 tarihli celsede toplam alacağın... 33. İcra Dairesindeki dosyadaki alacak kadar olduğunun beyan edildiği, böylelikle davalı yanın... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/19719 sayılı takip dosyasındaki herbiri 15.500,00 USD olan (4) adet bonodan dolayı davacı şirket ve davacı ...'dan alacağı olmadığının anlaşıldığı, davacı yanın tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayandığı, HMK'nın 219. ve 220. maddeleri gereğince karşı yanın dayandığı tüm belge-defterleri sunulmak zorunda olduğu, ancak tacir olan davalının verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve belgelerini sunmadığı, sunmayacağını beyan ettiği gibi defter ve belgelerin mevcut olmadığını da savunmadığı, bu durumda HMK'nın 220/3. maddesi gereğince belgenin içeriği konusunda davacının iddialarının kabulü gerektiği, dolayısıyla da bu icra dosyası ve içeriğindeki bonolardan dolayı da davacıların davalıya borçlu olmadığının kabulü gerektiğinden davacıların...l 33. İcra Müdürlüğü'nün 2010/19719 sayılı dosyasından ve içeriğindeki bonolardan dolayı da borçlu olmadıklarının tespitine, icra takiplerine konu alacakların Türk Lirası karşılıklarının %20'si oranındaki tazminatların davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1)Davalı vekilinin... İcra Müdürlüğü'nün 2010/19719 sayılı takip dosyasına yönelen temyiz itirazları yönünden;a)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazların reddi gerekmiştir.b)İİK'nun 72/5. maddesi gereğince borçlu yararına tazminata hükmolunabilmesi için alacaklının haksız bulunması yeterli olmayıp, icra takibinin kötüniyetle yapılmış olduğunun da anlaşılması, ispat edilmesi gerekir. Somut olayda davalının takipte kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından mahkemenin davalıyı tazminatla sorumlu tutması yasaya aykırıdır. 2)Davalı vekilinin... 33. İcra Dairesi'nin 2010/19719 sayılı takip dosyasına yönelen temyiz itirazları yönünden; Davalı, davacılar aleyhine keşidecisi davacı şirket, lehtar-cirantaları diğer davacılar olan hamili bulunduğu (7) adet bono ile davacılar aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine başlamış, davacılar senetlerin teminat olarak verildiği, bedelsiz oldukları iddiası ile menfi tespit davası açmışlardır.Somut olayda ispat külfeti, dava konusu senetlerin teminat senetleri olduğunu iddia eden davacılardadır. 6100 sayılı HMK'nın 201. maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın yazılı delille kanıtlanması gerekir. Yerel mahkemenin gerekçesinde yer verdiği HMK'nın 220. maddesi, belgelerle ilgili bir hüküm olup, ticari defterleri düzenlememektedir. Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması, aynı Kanun'un 222. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu itibarla somut olayda HMK'nın 220. maddesi hükmünün uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Esasen kambiyo senetlerinin tacir olan tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmaması sonuca etkili olmayıp, kambiyo senedini hükümden düşürmez.Bu durumda mahkemece ispat yükü kendilerinde olan davacıların dava konusu senetlerin teminat senedi olduğu yönündeki iddialarını yazılı delille kanıtlamaları gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1-a) bendinde yazılı gerekçelerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (1-b) ve (2) nolu bentlerde yazılı sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına yararına takdir edilen 1.100,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.