Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17058 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6725 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin ticari faaliyetinin devam ettiği dönemde davalı banka ile çalıştığını, müvekkiline ait taşınmazlar üzerinde davalı lehine ipotekler tesis edildiğini, davalının alacağını tahsil amacıyla ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8454 sayılı dosyası üzerinden rehnin paraya çevrilmesi yoluyla toplam 231.825,67 TL alacak için takip yaptığını, takip üzerinden müvekkiline ait taşınmazların bir kısmının satıldığını ve satış bedellerinden toplam 163.148,00 TL'nın davalı bankaya ödendiğini, icra takibine konu edilen teminat mektubunun süresinin dolduğunu ve davalının bu mektup nedeniyle sorumluğunun kalmamasına rağmen takibe konu ettiğini, davalı bankanın icra dosyasından tahsil ettiği bedelleri müvekkilinin hesabına yatırıp kendi alacaklarını hesaptan çektiğini, müvekkilinin bankaya olan borcundan fazla olarak müvekkilinin hesabından tahsilatlar yaptığını belirterek müvekkilinin...1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8454 sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve şimdilik 5.000 TL'nin davalıdan tahsilini, teminat mektubu tutarının % 20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının istirdat talebinin 1 yıllık süresinden sonra ileri sürüldüğünü, gerekli masrafların ve harçların düşülmesi sonucu toplam olarak icra müdürlüğünden 163.148,49 TL çekildiğini, takip sırasında teminat mektuplarının iade edilmesi nedeniyle takibin bu kısım için sonlandırılıp taşınmazlar üzerindeki İİK'nun 150/c maddesinde belirtilen satışa arz şerhinin kaldırıldığını, davacıdan fazla yapılmış tahsilât bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra dosyasına son olarak yapılan ödeme tarihinden itibaren bir sene içerisinde paranın istirdadının istenmediği gerekçesi ile İİK'nun 72, HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı banka tarafından başlatılan 2010/8454 sayılı icra takibine karşı açılan menfi tespit davasıdır. Dava konusu icra takibi derdest olup açılan menfi tespit davası İİK'nun 72 maddesine dayalıdır. Bu nedenle takip henüz sonlanmadığından İİK'nın 72/7. maddesindeki süreler bu dava yönünden henüz işlemez. Diğer yandan dava dilekçesinde harca esas değer olarak icra takibine karşılık yapılan ödeme tutarı 164.500 TL olarak belirtilmiş olup bu durumda belirsiz alacak davası açılamaz. Öncelikle mahkemece davacıya eksik harç tamamlattırılarak işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.