Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16931 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7125 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 12/02/2015NUMARASI : 2014/66-2015/81Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı A.. K.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı A.. K..'nın müvekkili aleyhine senede dayalı icra takibi yaptığını, müvekkilinin bunama rahatsızlığı olduğunu ve vesayet altına alındığını, müvekkilinin senetteki imzanın kendisine ait olup olmadığını hatırlayamadığını, imza müvekkiline ait olsa bile müvekkilinin hastalığından faydalanılarak hata, hile veya ikrahla senedin alınmış olmasının muhtemel olduğunu belirterek müvekkilinin senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı A.. K.. vekili, müvekkilinin alacağına karşılık senedi aldığını, iyiniyetli ciranta olduğunu, senet tanziminden sonra vasilik kararının alındığını, davacının tapuda birçok işlem yaptığını, senet tanzim tarihinde akli melekelerinin yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı H.. Ç.. yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, toplanan delillere ve Adli Tıp Raporuna göre, senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediği, davacının okur yazar olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı A.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan Adli Tıp Raporunda "inceleme konusu senetteki imzaların basit tersimli, teşhise götürecek önemli karakteristik materyal içermeyen imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin bu meyanda sorulduğu üzere S.. Ö..'in el ürünü olup olmadığının tespit edilemediği" belirtilmiştir. Raporda belirtilen mukayese imzaları arasında senet keşide tarihinden önceye ait bir suret belge ve bir asıl belge olduğu görülmüştür. Davalı Ayşe Kara vekili rapora itiraz etmiştir. Bu durumda yapılan inceleme yeterli olmadığından mahkemece senet keşide tarihinden öncesine ve sonrasına ait bol miktarda davacının resmi kurumlar önünde atılmış imzalarını içeren asıl belgeler getirtilmek suretiyle uzman bilirkişi heyeti marifetiyle Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak davaya konu senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.