MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 27. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 31/03/2014NUMARASI : 2013/137-2014/76Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacılar vekili, davalının müvekkilleri aleyhine kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi yaptığını, müvekkillerinin dava dışı asıl borçlunun 7.000 TL lik tüketici kredisine kefil olduklarını, davacı bankanın icra takibinde toplam 238.527,79 TL talep ettiğini, bu miktara kefil olmadıklarını, kefaletin geçersiz olduğunu, faizin fahiş olduğunu belirterek müvekkillerinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların dava dışı asıl borçlunun imzaladığı kredi sözleşmesine kefil olduklarını, borcun ödenmediğini, yapılan takibin haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıların kefil oldukları tutarın 35.000 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacıların icra takibi nedeniyle ayrı ayrı 35.000 TL borçlu olduklarının, asıl alacağın bu miktarı aşan kısmı ile işlemiş faiz ve BSMV'nin tamamından ötürü borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacılar, davalı banka tarafından aleyhlerine yapılan İstanbul 3.İcra Müdürlüğü'nün 2013/1554 sayılı dosyası nedeniyle, dava değerini 85.260 TL göstermek suretiyle menfi tespit talebinde bulunmuşlar, mahkemece, davacıların kefalet limitleri olan 35.000 TL miktarında borçlu oldukları şeklinde olumlu tespit kararı verilmiştir.Dava, İİK'nun 72. maddesi hükmü gereğince açılan menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, HUMK'nun 74(HMK. 26) md. hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacıların borçlu olmadığı miktar açık bir şekilde saptanarak menfi tespite hükmedilmesi ve kabul edilen miktara göre harç, vekalet ücreti ve masrafların hesaplanması gerekirken davanın niteliği gözardı edilerek olumlu tesbit şeklinde borçlu olunan miktarın yazılması suretiyle infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.