MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında 15.04.2004 - 30.04.2009 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde tütün mamülleri satış sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 6. maddesine göre ürünlerin teşhiri karşılığında satıcı davalı tarafından müvekkili olan alıcıya sözleşmenin 1. yılında 45.000 USD+KDV, 2.3.4. ve 5. yıllarda 15.000 USD+KDV' nin ödenmesinin kararlaştırıldığını, ilk iki yılın ücretinin ödendiğini, ancak 2006 yılına dair müvekkilince düzenlenen faturanın davalı tarafça iade edildiğini, sözkonusu hizmet bedeli ödenmediğinden davalı aleyhine... İcra Müdürlüğü' nün 2007/3301 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini, birleşen davada ise, aynı nedenlerle 2007 yılına dair fatura bedeline dayalı olarak davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğü' nün 2008/6011 sayılı icra dosyasındaki davalının itirazının iptaline ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, bahsi geçen sözleşme kapsamında 1. yıl için 2004 yılı ödemesi olan 45.000 USD' nin eksiksiz ödendiğini, bu yıl davacının müvekkilinden sigara alım miktarının 735 karton olduğunu, 2. yıl olan 2005 yılında davacının alım miktarının 170 kartona düştüğünü, ancak bu yıla denk gelen 15.000 USD' nin de eksiksiz olarak davacıya ödendiğini, bu arada davacının alımının azalması sebebiyle 2005 yılında karşılıklı mutabakat ile 2.40 metre yükseklikteki raf ünitesinin 1.20' ye çevrildiğini, 2006 yılında davacının sadece 39 kartonluk bir alım yaptığını, davacının sözleşmeye uygun teşhir yapmadığının açık olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden beklediği faydayı göremediğini ve menfaatler dengesinin de gereği olarak asıl ve birleşen davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, alınan 2. ve 3. ek bilirkişi raporlarının aynı doğrultuda birleştiği ve yasal, bilimsel ve denetime elverişli olduğu, bu doğrultuda; davacının davaya konu dönemlerde sözleşme hükümlerine uygun davranmadığı, alımlarını aşırı derece düşürdüğü, bu durumda da davalı taraf aleyhinde gelişen alımların bu derece düşmesinin artık sözleşmeye hakimin müdahalesini gerektirdiği, davalının, davacı alımlarının aşırı düşmesi nedeniyle artık sözleşmeden beklenen amacın kalmadığını gerekçe göstererek sözleşmeyi feshettiği ve feshin haklı olduğu, çünkü bu derece düşük alımlar karşısında davalının kararlaştırılan 15.000-USD' yi ödemesinin beklenemeyeceği, bu noktada hakimin sözleşmeye müdahale hakkının doğduğu, 2006 yılı için alım 39 kartona kadar düştüğünden yapılan oranlamaya göre bu yıl itibari ile davacının asıl dava konusu bu yıl için isteyeceği bedelin 5.684,32 TL ve faizinin de 70,09 TL olmak üzere toplam 5.754,91 TL olacağı, birleşen davanın konusunu teşkil eden 2007 yılı için alım 23 kartona kadar düştüğünden aynı gerekçe ile davalının bu dönem için 3.352,59-TL ve 178,56-TL' lik faizinden olmak üzere toplam 3.531,15-TL' den sorumlu olacağı gerekçeleriyle, esas davanın kısmen kabulü ile, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptaline ve takibin toplam 5.754,91 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren ana alacak olan 5.684,82 TL' ye değişen oranlardaki yasal faizin uygulanmasına, fazla talebin reddine, borç likit olmadığından tazminat koşullarının oluşmadığı, birleşen davanın da kısmen kabulü ile, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptaline ve takibin toplam 3.531,15-TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren ana alacak 3.352,59-TL' ye değişen oranlardaki yasal faizin uygulanmasına, fazla talebin reddine, borç likit olmadığından tazminat koşullarının oluşmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki dava konusu ihtilaf 08.04.2004 tarihli tütün mamulleri satım sözleşmesinin 6. maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan 6. maddede; "..Alıcı, satıcıdan teslim aldığı ürünlerin sergilenmesine ve satışına özen gösterecek, sözkonusu mamullerin satışlarını düşürücü her türlü faaliyetten kaçınacaktır. Satıcı, ürünlerin satış amacıyla usulünce teşhir edilebilmesi için Alıcının mağazalarında kullanılmak üzere, Alıcının satış, teşhir, stok ihtiyacına göre karşılıklı belirlenen, yerleri taraflarca kararlaştırılmak üzere ve en az 3 adet paket veya karton sigara sergileme ünitelerini sözleşme süresince ariyeten kullanılması için ekte belirtilen özellik ve miktardaki satış ünitelerini verecektir. ...Ünitelerin satıcı tarafından verilip verilmemesine bakılmaksızın Alıcı, mağazalarındaki sigara satış ünitelerinde, Satıcının ürünlerine mağazadaki Satıcı ürünlerinin pazar payı oranında Satıcı tarafından belirlenen düzende yer sağlamayı, buna karşılık Satıcı da, Alıcıya sözleşme süresinin birinci yılı için 45.000 USD+KDV, 2. , 3. , 4. ve 5. yıllar için 15.000 USD+KDV miktarında meblağı (5 yıllık toplam 105.000USD+KDV) vermeyi kabul eder. ..Ödemeler ait oldukları yılların Aralık ayında ödenecektir....İşbu sözleşmede değinilen bu sergileme ücretleri taraflar arasında bu sözleşme uyarınca doğabilecek olan diğer borç alacak ilişkilerinden bağımsız olup, hiçbir şekilde Alıcının Satıcıdan tedarik edecek olduğu ürünlerin bedelinden mahsup edilemez.." hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ile, satış üniteleri için ne şekilde ve ne kadar ödeme yapılacağı belirtilmiştir. Sözkonusu bedel ödemeleri alıcı davacının herhangi bir ürün satış kotasına bağlı değildir. Mahkemece alımların düşmesi nedeniyle sözleşmeye müdahale edilerek, ödenecek bedeller üzerinden indirim yapılması bu nedenle doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, sözleşmenin fesih tarihine kadar 6.madde hükmü gereğince ödenecek bedellerin hesaplanarak, sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret iken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalardaki hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.