MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddini istemiştir.Mahkemece, davacının davalı hakkında icra takibi yaptığı takibe davalı tarafından itiraz edildiği davalının itirazı üzerine 13.06.2011 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin 05.01.2012 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçesi ile davalı yönünden takibin durduğunu öğrenmiş olup öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık dava açma süresi içerisinde itirazın iptali davası açılmadığı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edilmiş ve icra takibi 13.06.2011 tarihinde durmuştur. İtirazın iptali davası ise 01.10.2014 tarihinde açılmıştır. İİK'nın 67/I. maddesi gereğince itirazın iptali davası borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren bir yıllık süre içerisinde açılması gerekir. Somut olayda borçlunun itirazı davacı alacaklıya tebliğ edilmemiş ve bu bir yıllık süre işlemeye başlamamıştır. Mahkemece davacının icra dosyasına diğer borçlulara tebligat yapılması için dilekçe sunmasının süre başlangıcı olarak kabul edilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.