Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16699 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 580 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av.... ile davalı vek. Av....'ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, taraflar arasında inzalanan 27.11.2007 tarihli distribütörlük sözleşmesi uyarınca davalıya... markalı ...hizmetlerinin ücretsiz kablolu/kablosuz modemli veya modemsiz satışı, kurulumu ve servis hizmetlerinin müvekkilince üstlenildiğini, davalının Eylül 2008 itibariyle toplamda 60.000 TL kesinti ve eksik ödeme yaptığını, sözleşme kapsamında davalıya üç adette toplam 176.000 TL tutarındaki çeklerinde teminat amacıyla verildiğini, yine davalının isteği üzerine iade edileceği inancıyla 2008 yılı Haziran ayı içinde toplam 40.000TL nakit ödeme yaptıklarını, bu arada davalının 12.01.2009 tarihli yazısıyla 1474 adet kablosuz 1856 adet de kablolu modemin müvekkili şirket stoklarında bulunduğu yolunda mutabakat talep ettiğini oysa müvekkilinin elinde modem bulunmasının kayden ve fiilen mümkün olmadığını, bu nedenle davalıya keşide ettikleri 16.01.2009 tarihli ihtarname ile anılan mutabakat talebine itiraz ederek 100.000 TL'nin ve çeklerin müvekkiline iadesini talep ettiklerini, davalının müvekkilini zarara uğrattığını davalının ihtarnamedeki hususları yerine getirmediği gibi 06.02.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ayrıca tüm teminatlar mahsup edildikten sonra kalan toplam 55.288,14 TL borç bakiyesinin ödenmesini istediğini belirterek toplam tutarı 176.000 TL olan üç adet teminat çekinden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptaline ıslahla birlikte toplam 97.621,10 TL'nin davalının temerrüt tarihi olan 16.01.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, hakedişlerden 60.000 TL kesinti ve ödeme yapıldığı iddiasında doğruluk payı bulunmadığını, 2008 yılı Nisan ayında yapılan incelemede davacının davalıya bildirdiği kurulum (smile adsl abonelik sözleşmesi) miktarı ile düzenlenen fatura bedelleri arasında toplam 4932 adet fark olduğunun tespit edildiğini, durumun davacı tarafça da kabul edilmesi üzerine müvekkilince davacıya 02.06.2008 tarihli 132.915,20 TL'lik iade faturası düzenlendiğini, davacının anılan faturaya itiraz etmediğini, teminat çeklerinin haksız şekilde işleme konulmadığını, bu çeklerin işleme konulmasının davalının sözleşmeden kaynaklanan hakkı olduğunu, keşide tarihlerinin sonradan eklendiği iddialarının temelsiz olduğunu, modem sayısına ilişkin bilgilerin gerçeği yansıtmadığını sözleşmenin davacının akde aykırı davranışları nedeniyle müvekkilince feshedildiğini müvekkilince düzenlenen 05.02.2009 tarihli faturaya süresinde itiraz edilmediğini; davacının gerek çekleri müvekkiline vermek suretiyle gerekse faturaya süresinde itiraz etmeyerek borcunun varlığını kabul ettiğini savunarak davaın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre davacının kurulum ve servis hizmetlerinden dolayı davalıdan 97.621,10 TL alacaklı olduğu bu bedelin ödendiğine dair davalının delil sunmadığı davalının sözleşmenin 9/d maddesine göre davacının sözleşmedeki taahhütlerini yerine getirmedği yönünde delil sunmadığı, sözleşmede bu çeklerin teminat çeki olduğu yolunda açık hüküm bulunduğu gerekçeleriyle çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptaline, alacak talebinin 97.621,10 TL için kabulüne, 10.000 TL'lik kısmına 30.01.2009 tarihinden itibaren kalan 87.621,10 TL'lik kısmına ıslah tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi yürütülmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davacı vekilinin temyizine gelince; davacı alacaklının 16.01.2009 tarihli ihtarname ile çeklerin iadesi ile toplam 100.000 TL'nin iki gün içinde ödenmesini talep ettiği, ihtarnamenin 21.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece 6098 sayılı TBK'nın 117. maddesi uyarınca verilen atıfet süreside dikkate alınarak saptanacak temerrüt tarihinden itibaren hükmedilen alacağa temerrüt faizi uygulanması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.