MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davaya ihbar olunanlar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek.Av.... ile davalı vek.Av.... gelmiş, dava ihbar olunanlar tarafından kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacılar vekili, tarafların davalıya ait olan 2 dükkanın satın alınması hususunda anlaşma imzaladıklarını anlaşma gereğince davalıya tüm ödemelerin 30.10.2008 tarihinde tamamlandığını, davalının bu tarihte tapuların devrini ve yapı ruhsatını vermesi gerekirken, tapuların devrini bir ay gecikmeli olarak verdiğini, yapı ruhsatını ise yapması gereken imalatların davacı yanca yapılmasından ve keşide edilen ihtarnamede verilen süreden sonra vererek zarara neden olduğunu belirterek, davacı yanca yaptırılan imalat bedeli olan 226.051,32 TL'nin harcama tarihinden, 30.10.2008 tarihinden yapı kullanma ruhsatı tarihine kadar geçen süre için mahrum kalınan kira geliri (kazanç) kaybı tutarı olan 225.000,00 TL'nin ihtarname tarihinden işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın (1) yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı gibi müvekkilinin sözleşmedeki tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Dava ihbar olunanlar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında akdedilen dükkan satım sözleşmesi gereğince dükkanların tapularını davalıya verdiklerini, tüm edimlerini ifa ettiklerini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia savunma akdedilen sözleşmeler tapu kayıtları taşınmazların yapı ruhsatı keşfen yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 24.10.2012 tarihli asıl ve 29.11.2013 tarihli ek bilirkişi raporu ile toplanan delillere göre, davacı yan ile davalı arasında 24.01.2008 tarihinde akdedilen alım satım sözleşmesi ile davalının davacı yana satışını yaptığı 2 dükkanın ödemeler bitince tapu devrini vermesi ve mesken ruhsatının alınmasını üstlendiği, davalının dükkanların tapusunu devrettiği ancak yapı (mesken) ruhsatının alınması için gereken eksik işleri tamamlamadığı, eksik işlerin davacı tarafından tamamlandığı, davacı yanca yapılmak zorunda kalınan imalatlardan ve keşide edilen ihtarnameden sonra yapı kullanma izninin alınıp davacıya verildiği, davalının ruhsat verme hususundaki temerrüdünün davacı yanca keşide edilen ihtarname tarihinden itibaren ve 818 sayılı B.K.'nın 106. maddesi gereğince verilmesi gereken makul (münasip) süre olan 2 ay sonunda oluştuğu, bu makul süre içinde de ruhsatın alınıp, davacıya verilmiş olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle davacının kira kaybı sebebiyle tazminat isteme şartlarının oluşmadığı, fakat davalıca yapılması gerekirken davacı yanca yapılan projeye uygun eksik imalat bedelini davacının talep edebileceği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, 103.099,47TL eksik imalat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince ve dava ihbar olunanlar vekilince temyiz edilmiştir.1- Dava ihbar olunanlar davada taraf olmayıp, mahkemece yapılan yargılama sonunda aleyhlerine hüküm kurulmadığı gibi davaya fer'i müdahil olarak kabullerine dair bir karar da verilmemiştir. Bu itibarla ihbar olunanlar vekilinin hukuken temyiz talebinde bulunma hakkı olmadığından temyiz isteminin reddi gerekmiştir.2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.3- Davacılar vekilinin temyizi yönünden;Dava, alım satım ilişkisinde uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. İki tarafın da kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılacağına ilişkin hüküm (HMK md. 326/2) yargılama harçları için uygulanmaz. Dava kısmen kabul edildiğinden harç zaten kabul edilen kısım yönünden hesaplanır ve bu harcın tamamından davalı sorumludur. Hal böyle olunca mahkemece karar ve ilam harcının kabul-ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması doğru değildir.4- Davalı vekilinin temyizi yönünden; Davalı yan 06.02.2014 tarihinde 1.990,00 TL'yi... havalesi ile dosyaya göndermiş, mahkemece bu tutar 21.02.2014 tarihli tahsilat makbuzu ile dosyaya alınmıştır. Mahkemece davalı yanca yatırılan bu tutarın davacı tarafından yapılan masraf gibi yargılama gideri içinde gösterilmesi ve yargılama gideri içinde davacı harcaması gibi paylaştırılması doğru değildir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle dava ihbar olunanlar vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı ve davalı yararına takdir edilen 1.100,00'er TL duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak, bir diğerine verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.