MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av...... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkide davalının davacıya olan borcunu ödemediğini girişilen icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını aksine alacaklı olduğunu bildirerek davanın reddi ile asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak özere tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, icra dosyası, taraf defterlerinin incelenmesi ile düzenlenen bilirkişi raporu, toplanan delillere göre, taraflar arasındaki defter uyumsuzluğunun davacı defterinde bulunmayan, davalı defterinde mevcut olan davalının davacıya keşide ettiği 18.07.2013 tarih, 264.816,19 TL’lik faturadan kaynaklandığı, davalı defterinin HMK’nın 222/3 maddesi uyarınca lehine delil teşkil ettiğinden davalının anılı faturası tutarında davacıdan alacaklı olduğundan talebi gibi mahsup edildiğinde davacının davalıdan alacağı kalmadığı, davalının bakiye alacağı olduğu gerekçeleriyle davacının davasının reddine, davalının alacaklı olduğunu bilerek kötüniyetli takip yaptığından asıl alacak tutarı olan 238.743,00 TL’nin %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, ticari satış nedeniyle davacı alacağının tahsili için girişilen takibe itirazın iptali davasıdır. Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Fatura düzenlenmesi tak başına mal teslimini kanıtlamaz. Ayrıca tek yanlı olarak düzenlenen faturanın faturayı düzenleyenin kendi defterlerine kayıt edilmiş olması da alacağının varlığını ispatlamaz. Karşı yanın faturaya itirazında, dayanağı temel ilişkinin ve fatura içeriği malın karşı yana tesliminin kanıtlanması gerekir. Somut olayda her iki tarafın tacir olması nedeniyle tutmakla yükümlü oldukları defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, düzenlenen raporda, davacının düzenlediği tüm faturaların davalı defterinde kayıtlı olduğu, taraf defterleri arasındaki uyumsuzluğun, davalının davacı adına düzenlediği davacı defterinde kaydı olmayan, davalının defterlerinde mevcut olan 18.07.2013 tarih, A... nolu, 264.816,19 TL tutarlı fatura yönünden olduğu belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan hususlar göz önünde tutularak davalının düzenlediği fatura içeriği malı davacıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlama yükümü olduğu dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle karar verilmiş olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.