Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16670 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9969 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dava davacısı vekili ve birleşen dava davacısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, asıl ve birleşen davada; asıl ve birleşen davanın davalısı.... tarafından müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı olan üç adet bono ile ilgili müvekkillerinin takip tarihinden önce toplam 22.500-TL ödeme yapmış olmalarına rağmen, davalının sözkonusu ödemeyi düşmeden, üç adet senet toplamı üzerinden takip yaptığını belirterek; müvekkillerinin 22.500-TL'lik ödeme ve bu ödemenin ferileri yönünden davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile bu kısım yönünden takibin iptaline ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, asıl ve birleşen davada; davacıların iddia ettiği ödemenin taraflar arasındaki cari hesap ilişkisiyle ilgili olduğunu, dava konusu bonolara ilişkin ödemeler olmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 30.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin 324.618,88-TL alacağının bulunduğunun tespit edildiği, somut olayda ödeme belgesi olarak sunulan banka dekontlarının hangi senede ilişkin olduğuna dair açıkça bir atıf yapılmadığı, bu durumda davalı şirketin cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağa ilişkin bu ödemeleri kabul edebileceği, takibe konu senetlere ilişkin bir ödeme olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hüküm asıl dava davacısı ve birleşen dava davacısı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı taraf, icra takibine konu senetler için banka havalesi yoluyla ödemeler yaptığını, davalı tarafça bu ödemeler borçtan mahsup edilmeden icra takibi yapıldığını iddia etmektedir.Dosyaya sunulan dekont örneklerinde ödemelerin 30.12.2012 tarihli, 20.000-TL ve 10.000-TL bedelli senetlere mahsuben yapıldığına ilişkin açıklama bulunmaktadır. Mahkemece bu ödemelerin ait olduğu senetlere ilişkin alacaktan mahsup edilmesi gerekirken, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine gidilerek bu alacaktan mahsup edilmesi suretiyle davaların reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.