Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16647 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4886 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki ayıplı malın veya bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bayisi olan...'den almış olduğu aracın gizli ayıplı olması nedeniyle yenisi ile değiştirilmesine ya da bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, satış sözleşmesinin tarafı olmayan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin yalnızca araca garanti veren firma olduğunu, üretimden kaynaklanan arızaların ücretsiz onarımını taahhüt ettiğini, aracın ayıplı olmadığını, araç ayıplı kabul edilse bile bu durumun bedelde indirim nedeni olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konunu aracın dava açıldıktan sonra 3. kişi...adına kaydedildiği ve 3. kişi tarafından davanın takip edileceği yönünde bir beyanda bulunulmadığından ve davalının da sözleşmenin tarafı olmadığından her iki tarafın taraf ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu aracın yargılama sırasında davacı tarafından 3.bir kişiye satılıp devredildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. HMK.nun 125. maddesinin 2. fıkrası “Davanın açılmasından sonra dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.” hükmünü içermektedir. Mahkemece anılan yasa hükmü gözetilerek gizli ayıplı olduğu iddia edilen aracın yeni malikine dava ihbar edilerek davadan haberdar olunması sağlanması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.