MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin tavuk ve tavuk ürünleri satan küçük işletmeci olup, tavuk ürünlerini davalı firmadan aldığını, taraflar arasında yazılı olmayan cari alım satım sözleşmesi olduğunu, davalının müvekkiline sattığı mal karşılığı olmak üzere bir adet 274.417,23-TL senet imzalattığını, müvekkilinin taşınmazı üzerinde davalı lehine 70.000-TL tutarlı ipotek tesis edildiğini, 150.000-TL bedelli müvekkilinin babasına ait bir şirket hissesi üzerinde davalı lehine menkul rehni konulduğunu....plakalı ve ... plakalı araçlar üzerinde herbiri 30.000-TL bedelli menkul rehni tesis edildiğini, ayrıca müvekkilinin kardeşinden de herbiri 5.555-TL bedelli 13 adet senet alındığını, bu şekilde toplamda müvekkilinin 626.632,23-TL borçlandırıldığını, müvekkilinin davalıya bu kadar borcunun bulunmadığını, davalının fatura ve sevk irsaliyelerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, hatta çoğunda imza bulunmadığını, alınmayan malların alınmış gibi gösterildiğini, iade edilen malların düşülmediğini, müvekkilinin davalıya borcunun takriben 80.000-TL civarında olduğunu, buna rağmen davalının müvekkili aleyhine.... İcra Müdürlüğü'nün 2011/1322 Esas, 2011/1336 Esas, 2011/1328 Esas, 2011/1335 Esas, 2011/1327 Esas sayılı dosyaları üzerinden icra takipleri başlattığını, müvekkilinin takiplere itiraz ettiğini, aynı zamanda... İcra Müdürlüğünün 2011/1322 Esas sayılı dosyası ile takibe konulan senet yönünden ayrıca... İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/105 Esas sayılı dosyası ile de icra takibine itiraz ettiğini belirterek, taraflar arasındaki tüm cari alacak verecek hesabı üzerinden müvekkilinin şimdilik bahse konu takiplerden dolayı davalıya 50.000-TL borçlu olmadığının tespitini ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10/02/2012 tarihli dilekçesi ile dava değerini 274.417,23-TL'na arttırarak eksik harcı tamamlamıştır. Davalı vekili, davacının iddialarının ve sebeplerinin somut biçimde ortaya konulmadığını, hukuki mesnetten yoksun olduğunu, bahsedilen icra dosyalarında davacı borçlunun itirazları nedeniyle zaten takipler durduğundan davacının işbu davayı açmasında hukuki bir yararının bulunmadığını, bonoya dayalı takip bakımından iddialarını yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu senette malen kaydının bulunduğu, bu durumda kural olarak senedi düzenleyen davacının karşılığında bir mal almadığını, senette belirtilen miktardan daha az mal aldığını yazılı delillerle ispatlaması gerektiği, davacı tarafın bu hususu yazılı delil ile ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı gerekçeleriyle, ispatlanamayan davanın reddine, ihtiyati tedbir kararı verilerek icratakibinin durdurulmasına ya da icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine kararverilmedikçe alacaklı yararına tazminata hükmedilemeyeceğinden davalının tazminat talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı, hakkında başlatılan 5 adet icra takip dosyasından dolayı menfi tespit davası açmıştır. İcra takip dosyalarında talep edilen alacak miktarları belirli olduğundan, bu alacak toplamı üzerinden harç yatırılması gerekir. Somut olayda davacı 274.417,23-TL üzerinden harç yatırmıştır. Mahkemece eksik harcın tamamlattırılmasından sonra davacının tüm taleplerinin incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik harçla davaya devam edilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına. peşin harcın istek halinde iadesine, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.