MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, müvekkillerinin iki adet 15/10/2002 tanzim tarihli 10.000 USD ve bir adet 26/10/2002 tanzim tarihli 20.000 USD bedelli ihdas nedenleri malen kayıtlı olan toplam üç adet bonoyu tanzim ederek vade kısımları boş şekilde, yapılacak alışverişin teminatını teşkil etmek üzere davalı ...’ne verildiğini, davalı şirketin ortaklarının işlerinin bozulduğunu, aynı ortaklar ile diğer davalı şirketlerin kurulduğunu, bedelsiz olan bonoların ciro edilerek tedavüle sürüldüğünü, davalı bankanın kötü niyetli hamil olduğunu ileri sürerek müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davacının iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, müvekkilinin bonoyu ciro yoluyla edindiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Diğer davalı müflis şirketler, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, dava konusu bonoların arka yüzlerinde "bedeli teminattır" kaydının mevcut olduğu, bu bonoların davacı şirketin ticari kayıtlarında bulunmadığı, dolayısıyla bonoların bedelsiz oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.Dava, 3 adet bonodan dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.Dosya içinde bulunan... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/393 sayılı dosyasından 02.12.2009 tarihinde davalı...'nin, ....15. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/399 sayılı dosyasından 14.06.2011 tarihinde davalı...'nin iflaslarına karar verildiği, davalı müflis...'nin ... 3. İflas Müdürlüğü'nün 2009/21, diğer müflis şirketin ise ... 2. İflas Müdürlüğü'nün 2011/4 sayılı dosyasında iflas işlemlerinin yürütüldüğü dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. İflas kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Mahkemece, iflas eden davalı şirketler hakkındaki davanın tefriki ve İİK'nın 194.madde hükmü gözetilerek bir işlem yapılması için hükmün bozulması gerekmiştir.Öte yandan davada (3) davacı ve (4) davalı bulunmakta olup, hükmün 1. fıkrasında “...davacı tarafın davalı taraftan borçlu olmadığının tespitine,” denilmek suretiyle davacılardan hangisinin hangi davalıya borçlu olmadığı belirtilmemiştir. Bu durum HMK'nın 297/2. maddesine aykırılık oluşturduğu gibi, hükmün infazında da tereddüt yaratmaktadır. O halde mahkemece HMK'nın 297/2 maddesine uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi davacılardan ...'nun vekil sıfatıyla dava açtığı görülmekte ise de, vekilin vekaletnamesi ibraz ettirilmeden anılan davacı yönünden davaya devamla hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.