Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16353 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5922 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin alacağına konu malların davalı borçluya 27.01.2014 tarihli sevk irsaliyesi ile gönderildiğini, müvekkilince fatura kesildiğini, ihtarnameye rağmen mal bedellerinin ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve yetkiye itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, müvekkilinin davacı tarafından gönderilen irsaliye vs.evrak teslim almadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, takip tarihinde davalı borçlunun adresinin...olduğu, davacı ile davalı arasında davaya konu faturanın düzenlendiği mallara ilişkin herhangi bir sözleşme ile cari hesap sunulmadığı, faturanın tebliğine ilişkin belgelerdeki adres ile davalının adresinin farklı olduğu, sevk irsaliyesinde teslim alan imzasının bulunmadığı, bu hali ile taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunduğuna dair dosyada delilin bulunmadığı gerekçesiyle, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapılması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dosya içerisindeki verilerle taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyetine dair kesin bir sonuca varılamayacağı gibi, akdi ilişkinin olmadığı tespitinde bulunmak da mümkün değildir. O halde sözleşme ilişkisinin varlığı, tarafların buna dair sunacakları delillerin toplanmasından sonra tespit edilebilecek bir olgu haline gelecektir. Nitekim 6100 sayılı HMK.nın 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının HMK.md.117/3.maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK.nın 163-164.maddelerinde açıklandığı görülmektedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle, mahkemece davalının yetki itirazının anılan hükümler çerçevesinde incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkânı tanınarak, varsa delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Diğer yandan dava şartı yokluğu nedeniyle verilen kararda davalı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.