Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16310 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6500 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul,kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında 3 adet senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, akabinde müvekkilinin takipten önce borca mahsuben 15.961,00 TL ödeme yaptığından bahisle icra hukuk mahkemesine dava açtığını, bu davada davalı tarafın bu ödemeyi kabul ettiğini, ayrıca icra dosyasına 39.137,00 TL ödeme yapıldığını, yine tahsilat makbuzları ile davalıya çeşitli tarihlerde harici ödemeler yapıldığını, ancak davalı taraf senetleri iade etmediği gibi iş yerine hacze gelindiğini, müvekkilinin bu nedenle haysiyet ve onurunun incindiğini, eczanesini işletemez hale geldiğini, davalının senetlerin bedelsiz hale geldiğini bilmesine rağmen kötüniyetli olarak icra işlemlerine devam ettiğini belirterek müvekkilinin takibe konu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, %40 kötüniyet tazminatı ve 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının icra takibine konu borcunun tamamını ödememiş olması nedeniyle haciz işlemi yapıldığını, öncelikle icra hukuk mahkemesinde sadece 10.000,00 TL ödemenin kabul edildiğini, ayrıca dava konusu senetlerle ilişkilendirilmeyen ödeme belgelerini kabul etmediklerini, müvekkili tarafından düzenlenen 35.540,00 TL bedelli makbuzun ise borçlunun icra veznesine yatırdığı parayı gösteren bir belge olduğunu, bu belge ile ayrı bir para tahsil edilmediğini, davacının talebi üzerine verildiğini savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre; davacının dava tarihi itibariyle davalıya olan bakiye borcunun 32.918,79 TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olduğu, bunun yanında icra dosyasında yapılan haciz nedeniyle davacının manevi zararının oluştuğu, ancak talep edilen tutarın fazla olduğu, tarafların diğer tazminat taleplerinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul,kısmen reddine, davacının icra dosyasındaki 69.703,00 TL bedelli takibinin 36.784,21 TL'lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, tarafların diğer tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı, hakkında başlatılan icra takibi öncesi ve sonrasında yapmış olduğu ödemeler dikkate alınmadan icra takibine devam edildiğini ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Dosyaya sunulan belgelerden taraflar arasında dava konusu edilmeyen ticari ilişkilerin de olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili 31/03/2011 tarihli celsede, dava dilekçesinde belirtmediği ödemelerden de söz etmiş, davalı vekili ise aynı celse dava konusu senetlerle ilişkilendirilen ödeme makbuzlarını kabul ettiklerini beyan etmiştir. Ödemelerin yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir Mahkemece, dava konusu senetlerle ilişkilendirilmeyen ödeme belgelerinin ve icra dosyasına yapılan ödemeleri gösteren davalı tarafça düzenlenmiş belgelerin dikkate alınmamasında bir isabetsizlik yok ise de, davacı vekilinin 31/03/2011 tarihli celsede belirtip bilirkişi kök raporuna itirazında sunmuş olduğu 007026 nolu 1.300,00 TL bedelli, ... nolu 1.000,00 TL bedelli ve.... nolu 6.000,00 TL bedelli ödeme makbuzlarının, dava konusu....nolu 31/01/2009 keşide 15/02/2009 vade tarihli 34.095,00 TL bedelli senede ilişkin olarak düzenlenmiş olması nedeniyle davalı tarafın kabulünde olduğu, dolayısıyla ödeme olarak dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.