Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16309 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6489 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin kardeşi olan davalının müvekkilleri hakkında murislerinin keşidecisi olduğu bir senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak takibe konu senetteki imzanın müvekkillerinin murisine ait olmadığını belirterek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve takibin iptaline, ayrıca davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, takibe konu senet üzerindeki imzanın davacıların murisine ait olduğunu savunarak davanın reddini ve davacılar aleyhine %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu senetteki imzanın davacıların murisi eli ürünü olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla davacıların bu senet nedeniyle sorumluluklarının olmadığı, bunun yanında davalının senedi takibe koymakta haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptali talebi hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu bonoyu keşide eden muris İbrahim Kaplan'ın mirasçıları arasında davacıların yanı sıra dava dışı...,...,......,..., ... ve ...'ın da bulunduğu dosya arasındaki veraset ilamından anlaşılmaktadır. Keşideci muris İbrahim Kaplan'ın vefatı üzerine terekesi elbirliği(iştirak) halinde olduğundan mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır.Bu durumda mahkemece davada taraf teşkilinin sağlanması için tüm mirasçıların davaya katılımının sağlanması ya da terekeye temsilci tayin ettirilerek temsilci vasıtasıyla yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.