MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkilinin davalıya avans olarak verdiği 10.000,00 TL bedelli 2 adet çekin 17.876,00 TL'lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davası açtığını, yargılama devam ederken yapılan ödeme nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğünü, mahkemenin 12/02/2013 tarihli kararı ile davanın kabulüne, 17.876,00 TL'nin davalıdan istirdatına karar verildiğini, asıl alacak olan 17.876,00 TL'nin halen müvekkiline ödenmediğini, dolayısıyla müvekkilinin halen faiz alacağını talep edebileceğini belirterek 3.054,00 TL faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, faiz alacağının doğması için öncelikle asıl alacağın sabit olması gerektiğini, daha önce açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre; davacı tarafça asıl alacağa yönelik olarak açılan menfi tespit davasının, yargılama esnasında çek bedellerinin ödenmesi nedeniyle istirdat davasına dönüştüğü, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın 10/04/2014 tarihinde kesinleştiği, o davada davacının faiz talebinde bulunmadığı, faizin ayrı bir dava konusu yapılabileceği, davacının faiz talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, icra takibi nedeniyle ödenen paranın faizinin istirdatı istemine ilişkindir. İİK'nun 72/7 maddesinde düzenlenen istirdat davasının, son ödeme tarihinden itibaren 1(bir) yıl içerisinde açılması gerekir. Bu 1(bir) yıllık süre, hak düşürücü süre mahiyetinde olduğundan mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda son ödeme tarihi 28/02/2012'dir. Dava tarihi itibarıyla 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre dolmuş olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.