Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16261 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10351 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının dava dışı ... isimli kişiyle ticari ilişkisi bulunduğunu, davalının adı geçene bu ilişki çerçevesinde göndermek istediği 6.000TL’yi ...’nun ...Bankasında hesabı bulunmadığından adı geçene verilmek üzere ... ve... Bankasında hesabı bulunan davacıya havale etmek istediğini, bu konuda yapılan teklifin kabul edildiğini, yatırılan paranın davacı tarafından ...’na verildiğini, öte yandan davalının müvekkilinin sahibi olduğu internet sitesine sipariş verdiğini ve parasını ödediğini, ancak siparişlerin kendisine teslim edilmediğini müvekkili aleyhine takip başlattığını, gerçekte böyle bir sipariş yapılmadığı gibi taraflar arasında ticari ilişki de bulunmadığını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının dava dışı ...’na borcu bulunmadığını, dava konusu paranın davacının sahibi olduğu internet sitesine verilen ve fakat teslim edilmeyen siparişlerin bedeli olduğunu, ...’nun alacağına dayanak gösterilen 26.07.2011 tarihli faturanın davalı tarafından ödendiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, kural olarak havalenin özel bir açıklama bulunmadığı takdirde mevcut bir borcun ödenmesine ilişkin olduğunun kabulü gerektiği, davacının davalıyla aralarında ticari ilişki bulunmadığını ileri sürmesi karşısında bu bedelin davacının iddiasındaki gerekçeyle ödenip ödenmediğinin tespiti gerektiği, davacı tanıklarının söz konusu paranın dava dışı ...’nun hesaplarında başka borçları nedeniyle haciz şerhi olmasından dolayı paranın davacı hesabından gönderildiğini beyan ettikleri, davalının davacıya malzeme siparişi verdiği konusunda delil sunmadığı, davacının hesap numarasının bulunduğu internet çıktısının sipariş verildiğini kanıtlayan bir delil olmadığı, kapanış tasdiki olmayan davalı kayıtlarında davacı ile ticari ilişkisi bulunduğuna dair bir kaydın yer almadığı, dava konusu paranın sipariş avansı olarak gönderildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinin 08.06.2012 tarihinde icra edildiği, davacıdan takip yoluyla tahsil edilen tutarın istirdadı gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 7.323,58 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Kural olarak havale mevcut bir borcun tasfiyesi için yapılır. Kuralın aksini havale edenin kanıtlaması gerekir. Ne var ki, somut olayda davacı taraf, davalı ile kendisi arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, havalenin davalının 3. kişiye olan borcunun kendisi aracı kılınmak suretiyle ödemesi için yapıldığını beyan ettiğine göre anılan kuralın aksinin davalı yanca kanıtlandığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece ispat külfetinin davacı yanda olduğu ve davacının bu iddialarının tanıkla ispat edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.