Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16259 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1473 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında geçmişte kömür alım satım ilişkisi olmuşsa da taraflar arasında şu an için herhangi bir alacak verecek bulunmadığını, davalının, sitenin eski yöneticileri tarafından imzalanmış ve hangi ticari ilişki için düzenlendiği belli olmayan 13.000 USD bedelli bonoyu müvekkili aleyhine takibe koyduğunu,... İcra Hukuk Mahkemesi' nde eski yöneticilerin açtığı davalarda bononun kömür alım satımı için düzenlendiği hususunun tarafların kabulünde olduğunu, oysa dava konusu bononun nakden kaydını içerdiğini, site yönetiminin nakit para alma yetkileri olmadığı gibi bononun sitenin defterlerinde de kayıtlı olmadığını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece,toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, site yöneticilerinin borç para alma yetkisinin bulunmadığı, site yönetimi ile dava dışı ... arasında kömür alım satımıyla ilgili ticari ilişki bulunduğu, davalı ile site yönetimi arasında nakten para alma hususunda bir ilişki bulunmadığı, davalının Cumhuriyet Savcılığı' ndaki beyanında dava dışı şirketin ortağı olup site yöneticiliği yapan şahıslara kömür verip alacağının bir kısmına karşılık dava konusu bonoyu aldığını beyan ettiği, senedin bedelsiz olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacı site yönetiminin takibe konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötüniyet tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2) Davalı taraf davada haksız çıkmış ise de dava konusu bonoya dayanarak icra takibine girişmesinde kötüniyetli olduğu yolunda dosya içeriğinde yeterli ve inandırıcı delil bulunamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.