Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16206 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4953 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacılar vekili, davalıların alacaklı göründüğü, müvekkillerinin isim kaşe ve imzasını taşıyan 15.06.2011 vade tarihli 322.000 TL bedelli senetten soruşturma dosyası ile haberdar olduklarını belirterek, müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitini, senedin iptalini ve iadesini, kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, müvekkilinin dava konusu senedi mal alışverişi sebebiyle diğer davalı ...'den ciro ile devraldığını savunarak, davanın reddini ve inkar tazminatının tahsilini istemiştir.Diğer davalılar..... ve ... cevap dilekçesi vermemişlerdir.Mahkemece, dava konusu bononun borçlu kısmında.....ve... ...'nun ve ...'nun yazılı olduğu, bononun üzerindeki imzanın ...'ya ait olduğu, ...'ya ait bir imzanın bulunmadığı, ...'nun dava konusu bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığı, davalı ... vekilinin dava konusu bononun mallara karşılık alındığını beyan ettiği, dava konusu bono üzerinde nakten alındığının yazılı olduğu, davacı ... ile davalı ... arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, kötüniyet tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının ... yönünden temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davalının ... yönünden temyizine gelince; davacı ...'nun dava konusu bonoda hem aval veren hem de keşideci adına atılmış iki ayrı imzası bulunmaktadır. Davacının keşideci adına bono düzenlemeye yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından TTK.nın 677. maddesinde düzenlenen imzaların istiklali ilkesi gereğince bonodaki borçtan sorumludur.TTK'nın 778. maddesi yollamasıyla TTK'nın 701 ve 702. maddeleri hükmü uyarınca müstakil bir kambiyo taahhüdü olan aval nedeniyle aval veren kimse şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı bono batıl olsa dahi, aval verenin taahhüdü geçerlidir.Bu durumda mahkemece bono üzerindeki imzanın keşideciye ait olmamasının davacı avalistin borçtan sorumluluğuna etkisi bulunmayacağı, ayrıca davalı ...'ın bonoda yetkili son hamil olması nedeniyle iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup, keşideci ile lehtar arasındaki şahsi def'ilerin davalıya karşı ileri sürülemeyeceği dikkate alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup, hükmün davalı ... lehine bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ... yönünden temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı ... vekilinin davacı hakkındaki temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan şekilde BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.