Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16140 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15333 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı... ve Promosyon Ürünleri San.ve Tic. Ltd. Şti arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlulara hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, banka alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazıyla durduğunu ileri sürerek, .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/6616 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının önce rehni paraya çevirmesi gerektiğini, müvekkiline ihtarname keşide edilmediğini, sözleşmelerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, kaldı ki sözleşmenin şekil şartlarına uygun olmaması nedeniyle kefaletin geçersiz olduğunu, ayrıca, talep edilen faiz fahiş olduğu gibi, amir hükme aykırı olarak faize faiz yürütüldüğünü belirterek, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilerek Dairemizin 23/12/2014 gün ve 2014/14121 Esas 2014/18625 Karar sayılı ilamıyla kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan bahisle bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, dava dışı asıl borçlu ile davacı banka arasında 2007 ve 2009 yılında 2 ayrı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalının 2007 tarihli sözleşmede imzası bulunup, diğer sözleşmede imzasının bulunmadığı, davalının imza incelemesine istinaden sözleşmedeki imzasının bilirkişilerce incelenmesiyle imzanın davalının eli ürünü olduğunun anlaşıldığı, davalı 2009 tarihli sözleşmede imzası bulunmuyor ise de, kefaletin devam etmesi sebebiyle sonraki krediden de sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından yapılan borç hesabının dosyaya uygun ve hükme esas alınmaya yeterli olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne,....İcra Müdürlüğü'nün 2010/6616 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline, takibin 236.676,17 TL üzerinden 215.557,74 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %5 gider vergisi, %126 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine, %40 oranından hesaplanan 94.670,46 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava genel kredi sözleşmesinde kefaleti bulunan davalıdan kredi borcunun tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalının 2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile dava dışı....Reklam ve Promosyon Ürünleri San.ve Tic.Ltd.Şti'nin kullandığı kredide kefaletinin bulunduğu, 2009 tarihli sözleşmede ise kefaletinin olmadığı anlaşılmaktadır. Kefil kefaleti bulunan sözleşmeden dolayı kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Borcun bir aşamada sıfırlanmış olması kefaleti kendiliğinden sonra erdirmeyeceğinden, mahkemece kredi borcunun davalının kefalet imzası bulunan 2007 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılıp kullandırılmadığının yerinde inceleme yaptırılarak uzman bilirkişiye tespit ettirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.