MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, akaryakıt satış işi ile iştigal eden müvekkili firmanın, davalı şirketin bayiliğini yaptığını, akaryakıt satışlarından doğan prim alacağından ötürü düzenlenip, davalıya teslim edilen toplam 88.852,82 TL tutarındaki iki adet fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafın iddia ettiği şekilde primden kaynaklanan bir alacağının sözkonusu olmadığını, müvekkili şirketin davacıya prim verileceğine ilişkin herhangi bir taahhüdü bulunmadığını, keyfi olarak düzenlenen faturalarda belirtilen borçların davacı tarafça ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi rapruna göre, taraflar arasındaki 18.09.2010 tarihli bayilik sözleşmesi ile sözleşmenin ayrılmaz eki genel esaslar ve şartlarda prim anlaşmasına ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının prim bedeli alacağına hak kazandığı ve dolayısıyla takip konusu iki adet faturayı haklı olarak düzenlendiği ve karşılığının bulunduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Davanın açılmasından sonra dava konusunun davacı tarafından ... isimli kişiye devredildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece 6100 sayılı HMK' nun 125/2. maddesi uyarınca devralmış olan kişinin görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden devam edeceği gözetilmeden temlik eden davacı yönünden hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı lehine takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.