MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili bankada mevduat hesabı bulunduğunu ve hesabın üzerine bloke konulduğunu, oysa bankaya herhangi bir kredi borcu bulunmadığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitini ve hesapları üzerindeki bloke kaydının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının bankadan kullandığı kredinin ödenmediğini, bu nedenle hesaplar üzerine bloke kaydı konulduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının imzasını taşıyan sözleşmelerdeki imzanın sahte olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece ceza soruşturması sırasında alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesis edilmiştir. Davacının imzasını taşıyan sözleşmeler 30/08/2004 ve 30/09/2014 tarihli olup hükme esas alınan bilirkişi raporundaki mukayese imzalar ise 2013 tarihini taşımaktadır. İnceleme bu haliyle yeterli kabul edilemez. Mahkemece yapılacak iş davacının sözleşme tarihinden önceki imzaların asılları ilgili yerlerden getirtilerek yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Diğer yandan sözleşmedeki imza davacıya ait olmasa bile kredi davacıya ödenmiş ise bu durumda da davacı menfaat temin ettiği sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçtan sorumlu olacağından alacak miktarının bilirkişi aracılığı ile tespiti gerekir. Bu yönünde gözetilmemiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.