MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin, davalının itirazıyla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ödeme emrinde borcun sebebinin cari hesap olarak gösterildiğini, davacı şirket ile cari hesap konusunda bir sözleşme imzalanmadığını, cari hesaba işlenen faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının usulüne uygun tutulmuş bulunan defterlerine göre davalıdan cari hesaba dayalı 2.584,00 TL alacağının bulunduğu, davalının, iddiaların aksini kanıtlayacak nitelikte herhangi bir belge ve delil de sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilerek Dairemizin 07/10/2015 gün ve 2015/821 Esas 2015/12242 Karar sayılı ilamıyla, davacının önce mal teslimini kanıtlamakla yükümlü olduğu, irsaliyeli faturada ismi geçen...’ın davalı çalışanı olup olmadığı, davalı adına mal teslim almaya yetkili olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle bozulması üzerine; Mahkemece direnme kararı verilmesi yönünde ara karar oluşturulmuş ise de; davacı vekilinin davaya konu borcun ödendiğine yönelik beyanda bulunması karşısında, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkeme kararı Dairemizin 07/10/2015 gün ve 2015/821 Esas 2015/12242 Karar sayılı kararıyla bozulmuştur. Mahkeme bozmadan sonraki 24/03/2016 tarihli duruşmada tarafların bozmaya karşı diyeceklerini sorduktan sonra eski hükümde direnilmesine karar vermiştir. Ancak daha sonra aynı celse davacının alacağın tahsil edildiğini bildirmesi üzerine davanın konusuz kaldığına, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis olunmuştur. HMK'nın 297.maddesi uyarınca direnme kararı verildikten sonra mahkemenin bu direnme kararına uygun hüküm tesis etmesi gerekir. Direnme kararından sonra mahkeme dosyadan el çekmesi gerekirken yargılamaya devam ederek farklı bir hüküm tesis etmesi isabetsizdir. Kaldı ki ödemenin de rızai bir ödeme olmadığı,ilk kararın icraya konulması suretiyle yapıldığı da anlaşıldığından yazılı şekilde karar verilmesi de kabul şekli ile doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.