MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan mal aldığını, mal bedeline karşılık davalıya 8.000 TL tutarlı çek verildiğini, bu çekin karşılıksız çıkması üzerine davalıya çek bedeli kadar makbuz karşılığı iade mal verildiğini, davalının bedelsiz kalan çeki iade etmeyerek takibe konu ettiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi, cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek, .... İcra Müdürlüğü'nün 2011/464 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, cari hesaptan kaynaklanan 19.380,28 TL alacağın tahsiline ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin çek nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu, dosyaya sunulan iade faturalarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, taraf defterlerinin usule uygun olmadığı anlaşıldığından defterler sahipleri lehine delil olmadığı fakat aleyhe delil sayıldığı, dosya kapsamına göre taraflar arasında 53.652 TL tutarında mal alışverişi olduğu, sunulan tediye ve tahsilat makbuzlarında, iade faturalarında adı ve imzası bulunan... davalı şirket çalışanı değil ise de,mahkeme huzurunda tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde davalı şirketi temsilen hareket ettiğini beyan ederek belgelerdeki imzasını ikrar ettiği, tahsilat makbuzlarındaki ödemelerin davalı defterinde de kayıtlı bulunduğu hususları birlikte gözetildiğinde ...'nın davalı şirket adına tahsilat yaptığının kabulü gerektiği, kabule göre de, davacının 29.576,30 TL tutarındaki malı iade ettiği, ödeme miktarının menfi tespit istemine konu edilen 8.000 TL tutarlı çek de dahil olmak üzere 43.170 TL olduğu, çek bedelinin mahsubu sonucunda davacının davalıdan 11.380,28 TL alacaklı bulunduğunun anlaşıldığı gerekçeleriyle, davacının menfi tespit isteminin kabulüne, ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/464 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, davacının alacak talebinin kısmen kabulüne, 11.380,34 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalının temyizi yönünden yapılan incelemede davacı 53.652 TL tutarında mal aldığını, 43.170 TL ödeme yaptığını, ayrıca 29.576,30 TL bedelli malı iade ettiğini, davalıya borçlu olmadığını, alacaklı olduğunu belirterek menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur. Davalı savunmasında 286,86 TL tutarında iade olduğunu savunmuş, bunun dışındaki iadeleri kabul etmemiştir. Taraflar arasındaki ilişkinin cari hesap ilişkisi olduğu , cari hesap ilişkisinde 53.652 TL tutarlı mal teslim edildiği dosyadaki belgelerden anlaşılmış mahkemenin de kabulü bu yönde olmuştur. Davacı 29.576,30 TL tutarındaki mal iadesini kanıtlamak zorundadır. Yapılan incelemede iadelerin ... isimli bir şahsa yapıldığı anlaşıldığından bu şahsın davalı çalışanı olmaması sebebiyle teslimin gerçekleştiğinin kabulü isabetsizdir. Mahkemece iade konusundaki davalının kabulü gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.