MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki asıl alacak ve birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı/birleşen davada davacı vek. Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili asıl davada, davalı şirket ile aralarında imzalan Bayilik Sözleşmesi'nin haksız ve tek taraflı olarak davacı yanca feshedildiğini, müvekkilinin sözleşme süresince üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, marka değerini yükselttiğini, fesih haksız olup müvekkilinin haksız fesih nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL proje koruma alacağı, 1.000 TL marka değerine katkı alacağı, 1.000 TL haksız fesih kar kaybı tazminatı olmak üzere 3.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 21/02/2013 havale tarihli dilekçesi ile, talebini haksız fesih tazminatı yönünden 73.710,32 TL , portföy tazminatı yönünden 36.355,16 TL arttırarak davayı ıslah etmiştir. Asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekili asıl davada, davacı tarafından sunulan sözleşmenin müvekkili şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığını, dolayısıyla sözleşmenin müvekkili açısından bağlayıcılığı bulunmadığını, ayrıca, davacının cari hesap borcunu zamanında ödemediği gibi müşterilere gerekli teknik destek vermeyerek marka itibarını zedelediğini, feshin haklı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekili birleşen davada, müvekkilinin cari hesaptan doğan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin, asıl davada davacı /birleşen davada davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durduğunu ileri sürerek, ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2010/3769 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili birleşen davada, taraflar arasındaki alacak/borç ilişkisinin yargılamayı gerektirdiği, doğrudan icra takibine konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davalı/karşı davada davacı her ne kadar sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de, bayilik sözleşmesinin şekil şartına bağlı olmadığı, taraf defterlerinin ve cari hesap hareketlerinin incelenmesinden taraflar arasında bayilik ilişkisinin kurulduğunun anlaşıldığı, asıl davada davalı/birleşen davada davacı sözleşmeyi cari hesap borcunun ödenmemesini gerekçe göstererek feshetmiş ise de, kendisinin de davacıya kira yardımı borcu bulunduğu gözetildiğinde feshin haklı nedene dayanmadığı, davacının %5 prim alacağı talebinin sözleşmede açıkça düzenlenmediği gibi taraflar arasında böyle bir uygulamanın da bulunmadığı, bu nedenle davacının prim alacağı talebinin yerinde görülmediği, davacının %25 kar alacağı talebinin de yine sözleşmeye göre yerinde olmadığı, fesih haksız olduğundan davacının kar mahrumiyetine yönelik alacağının yerinde olduğu, bilirkişi raporuna göre davacının 6 aylık 37.355,16 TL kar mahrumiyeti ve aynı tutarda portföy tazminatı talep edebileceği, sözleşmeye göre davacının davalıdan kira desteği alacağı talep edebileceği, bilirkişi tarafından bu tutarın 139.102,58 TL olarak hesaplandığı, davacı defterlerine göre, asıl davada davalı/birleşen davada davacının karşı taraftan 158.213,35 TL alacağının bulunduğu, kira alacağı bu borca mahsup edildiğinde bakiye borcun 19.110,77 TL olduğunun anlaşıldığı gerekçeleriyle, asıl davanın kısmen kabulüne,74.710,32 TL'nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte asıl davada davalı/birleşen davada davacıdan alınarak karşı tarafa verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulüne, asıl davada davacı/birleşen davada davalının 3.İcra Müdürlüğü'nün 2010/3769 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline, takibin 19.110,77 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl davada davalı/karşı davada davacı ...vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Asıl davada davacı/birleşen davada davalı ... İnşaat Taahhüt Ticaret Gıda ve Tarım Ürünleri Taşımacılık San.A.Ş ile asıl davada davalı birleşen davada davacı ...ile aralarındaki 01/06/2004 tarihli Bayilik Sözleşmesi'nin haksız feshedilmesi nedeniyle kar kaybı, portföy tazminatı, kira desteği alacağı , prim alacağı taleplerinde bulunmuş, asıl davada davalı/ birleşen davada davacı ...ise sözleşmeden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili için 04/06/2010 tarihinde icra takibi başlatmış , itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış ve mahkemece iki dava birleştirilmiştir. Birleşen davalar bağımsızlıklarını korumakta olup mahkemece birleşen davalar hakkında asıl ve fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, asıl davaya konu kira desteği alacağının, birleşen davada davacının cari hesap alacağına mahsup edilerek hüküm kurulması ve fer'i alacaklar yönünden birleşen davada davacının alacak hakları yönünden eksik miktara hükmedilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davalı/ birleşen davada davacı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı/birleşen davada davalıdan alınıp asıl davada davalı/birleşen davada davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.