MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki asıl davada menfi tespit, birleşen davada itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl davada davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirket ile tedarikçi olarak ticari faaliyette bulunduğunu, müvekkili şirketin o dönem çalışanı... tarafından bir kısım ihtiyaçların temini için davalı şirketle irtibata geçildiği ve yapılacak işler için fiyat teklifi alındığını, şirket yetkilisi .... imzası ile fiyat teklifi verildiğini, bu teklif üzerine firmaya siparişler geçildiğini ve çalışmaya başlandığını, şirket çalışanı İlhami'nin davalı şirket yetkilisi ... ile çıkar ilişkisi kurduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirkete verilen fiyat teklifi ile kesilen faturalar arasında parça başı farklar ilave edildiğini, aradaki farkın davalı şirket yetkilisi ... tarafından şirket eski çalışanı...'nın hesabına gerek nakit olarak gönderildiği, gerekse eşya alımı suretiyle müvekkili şirketi zarara uğrattıklarının tespit edildiğini ileri sürerek, davalı şirkete 17.180 TL+KDV olmak üzere ...'an 20.272.40 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini , davacı tarafından bir takım soyut iddialar ile müvekkiline bakiye borç bedelini ödemediğini, iade faturası kesildiğini, müvekkilince bu iade faturası içeriğine itiraz edilerek iade edildiğini, karşı yana verilen fiyat teklifi ile dosyaya sunulan fiyat teklifinin farklı olduğunu, davacının kendi çalışanı ile iş ilişkisinden kaynaklanan fiillerin taraflarını bağlamasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen dosyada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalı şirketin mal ve hizmet satın almış olduğunu, davalı şirketin bakiye borç bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında fiyatları belirlenmiş sözleşmesel ilişki bulunduğu, davalının verdiği hizmetler karşılığında davacıya kestiği faturaların kararlaştırılan fiyattan fazla meblağ taşıdığı, davalının bu faturaları keserken davacı çalışanı ile işbirliği içinde hareket ederek davacıyı bilerek zarara soktuğu, davalının davacıya 21.352,00 TL fazladan fatura kestiği, ancak davacının dava konusu yaptığı meblağın 20.272,40 TL olduğu, bu talebiyle bağlı karar verilmesi gerektiği, diğer yandan birleşen davada davacının dava konusu yaptığı alacak miktarının 38.597,24 TL olduğu, bu miktardan davalının takipten sonra 30.06.2014 tarihinde davacı ödemesi olan 17.780,00 TL.'nin düşülmesi sonucunda davalının davacıdan 20.817,24 TL alacaklı gözükmekte ise de bu miktarın taraflar arasındaki sözleşmesel fiyattan fazla fiyatla kesilen faturalardan kaynaklandığı ve bu miktardan davalının borçlu olmadığına karar verilmiş olması nedeniyle birleşen davada davacının bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheliler... ve ... hakkında 2014/21729 soruşturma numarası ile iddianame düzenlendiği anlaşılmakla mahkemece açılan ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı-birleşen davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.