Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16017 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10486 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av....'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında ... marka ... model...L tipi aracın satışı konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin satış bedelini davalı şirket tarafından bildirilen banka hesap listesinde yer alan banka hesap numarasına eksiksiz olarak yatırdığını, davalı tarafça aracın müvekkiline teslim edilmediğini, aracın teslim edilmesi için çekilen ihtara davalı tarafça kendi hesaplarına intikal eden bir ödeme olmadığı, konu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu olay aydınlığa kavuşmadan araç teslimi yapılamacağına dair cevap verilmesi üzerine ödenen bedelin tahsili için davalı firma hakkında giriştiği icra takibinin davalı itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ödemeyi dava dışı....Ltd Şti. hesabına yaptığını, davacı şirket ile müvekkili arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, satış temsilcisi... tarafından düzenlenen belgenin sözleşme niteliğinde olmadığını, davacının ödeme yaptığı hesap numarasını basiretli bir tacir gibi davranarak teyit ederek ödeme yapması gerektiğini, davacı ile teklif formunu düzenleyen olarak görülen...'ın müvekkili şirket adını kopya ederek benzer bir şirket kurarak bu şirkete para yatırılmasını sağladığı bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, müvekkili hesabına gönderilmeyen parayı iade etmesi mümkün olmadığından icra inkar tazminatının kabul edilmez olduğunu savunarak davanın reddi ile davacının gönderdiği ihtara cevaben müvekkiline böyle bir ödeme yapılmadığının davacıya bildirilmesine rağmen icra takibi yapılması nedeniyle davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı şirket çalışanının araç almak için gelenleri araç bedelini ödemek hususunda isim benzerliği olan başka bir şirket hesaplarına yönlendirdiği, davalının bu hususta dolandırıcılık suçlaması ile kendi personeli ve işbirliği içinde bulunduğu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğu, zararın davalı personelinin dolandırıcılık işleminden kaynaklandığı ve davalının bu olaydan dolayı sorumlu olduğu ve zararın oluşmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ile itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın varlığı ve miktarı ihtilaflı olup yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalının kendi elemanının davranışları sebebiyle adam çalıştıranın sorumluluğu ilkesi karşısında kusursuz sorumluluğunun bulunmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyizine gelince alacak banka dekontunda açıkça belli olup, likit nitelikte bulunduğundan İİK'nun 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu talebin reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirlenen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.