Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16013 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10377 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararı üzerine yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av.... ile davalı vek. Av....'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında alım-satım sözleşmesi bulunmadığı gibi icra dosyasına sunulan mutabakat formunda da müvekkilinin imza ve kaşesi bulunmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraf defterlerinin birbirini teyit etmediği, davalının muvafakatı olmadan ve dava dışı .. Su Ürünleri AŞ.'nin davadışı ... ... AŞ.'ye 215.500 Euro borcunun olduğunu gösteren 12.08.2010 tarihli mutabakat belgesinde davalının imzası olmadığı, bu borçtan davalının sorumlu tutulamayacağı, davalı dışındaki şirketlerin kendi aralarında yaptıkları anlaşma uyarınca 215.500 Euro'yu davalı borcu kabul ettikleri ve davalının alacakları düşüldükten sonra takip ve dava konusu olan 165.199,79 Euro karşılığı olan 399.237,77 TL'nin davalıdan talep edildiği, oysa bu borcun kaynağının davalı olmadığı, borcun dayanağının dava dışı .... AŞ.'nin dava dışı .. ... AŞ.'nin borcu olduğu, bu şekildeki bir borcun davalıdan talep edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, 06/03/2014 gün 2013/6887 - 2014/4415 E.-K. sayılı ilamıyla; "Yargılama sırasında davacı defterleri üzerinde inceleme yapan bilirkişi raporunda davacının davalıdan 165.199,79 Euro alacaklı olduğu belirtilmiştir. Yine davalı defterleri üzerinde inceleme yapan bilirkişi raporunda ise davalının davacıya borcu olmadığı bildirilmiştir. Öte yandan, davacı yan takip ve dava konusu cari hesap alacağının oluşumunu tam olarak açıklayamamıştır. Bu durumda mahkemece HMK'nin 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı tarafa, takip ve dava konusu cari hesap alacağının oluşumunu ayrıntılı bir şekilde açıklattırıp davacı delilleri arasında gösterilen virman yazıları ile elektronik postalar üzerinde durularak ayrıca taraf defterlerindeki farklılığın neden kaynaklandığının tarafların defter kayıtları karşılaştırılmak suretiyle tespiti için konusunda uzman yeni bir bilirkişiden rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle bozulması üzerine Mahkemece, davacı vekili tarafından yapılan açıklama ve bozmadan sonra alınan ve benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporuna göre, yapılan virman işlemleri sonucunda davalının davacıya 165.199,79 Euro tutarında borcunun bulunduğu, davalının icra takibine itirazında haksız olduğu, bu miktarın takip tarihi itibariyle TL karşılığının 339.237,77 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak yargılamayı gerektirip likit olmadığından icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Davacı taraf bozma kararı gereğince takip ve dava konusu cari hesap oluşumunu açıklamak üzere verdiği 03/12/2014 havale tarihli dilekçesi ekinde; bozma öncesinde de dosya içinde bulunan, davacı ile dava dışı ...Su Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan 17/04/2009 tarihli alım satım sözleşmesi, davacı ile dava dışı ... Yem ve Su Ürünleri San. ve Tic. A.Ş arasında imzalanan 17/04/2009 tarihli borç tasfiye sözleşmesi ve bozmadan sonra dosyaya konulan davacı, davalı ve dava dışı... Gıda San. A.Ş ile ...Su Ürünleri Tic. San. A.Ş arasında imzalanan 11/11/2009 tarihli toplantı notu başlıklı belgeyi sunarak cari hesap alacağını açıklamaya çalışmıştır. Ancak bu üç belgenin incelenmesinden TBK'nun 195 ve 196. maddeleri (BK'nun 173 ve 174. maddeleri) kapsamında davacının dava dışı bir şirketten olan alacağının ödenmesi borcunun davalı tarafça üstlenildiği (borcun nakledildiği) anlaşılamamıştır. Mahkemece bozma ilamında yer alan davacının delilleri arasında gösterilen virman yazıları ve elektronik postalar üzerinde de bunların doğruluğu ve bağlayıcılığı yönünden durulmamıştır. Öte yandan mahkemece bozmadan sonra görevlendirilen bilirkişilerin 21/05/2015 tarihli raporlarının sonuç bölümünün dördüncü paragrafındaki davalının davacının sunduğu belgelere karşı koymadığı ( yani doğruluğu ve bağlayıcılığını kabul ettiği) şeklindeki tespiti de dosya içeriği ve yapılan yargılama işlemlerine göre doğru bir tespit olmamıştır. Ayrıca bilirkişiler bozma kararında gösterilen diğer eksiklik olan taraf defterlerindeki farklılığın neden kaynaklandığı hususuna da açıklık getirmemişlerdir. Eksik tahkikatla hüküm kurulamaz.Bu nedenle mahkemece yapılacak iş öncelikle davacı delilleri arasında yer alan virman yazıları ve elektronik postalar ve özellikle 12/11/2010 tarihli ...'ın yazdığı elektronik postanın doğruluğu ve davalıyı bağlayıcılığı üzerinde durulduktan sonra davalı ile davacı arasında davacı lehine bir borcun üstlenilmesi (borcun nakli) sözleşmesi kurulup kurulmadığı hususu araştırılıp taraf defterleri arasındaki farklılığın sebebi de ortaya çıkarılıp bu hususlarda yeni bir bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınarak bozma gerekleri tam olarak yerine getirildikten sonra ortaya çıkan duruma göre uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir. SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.