Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15943 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5459 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı.... – .... Adi Ortaklığının davalı bankadan kullandığı kredinin kefili olduğunu, kredi borcunun aynı zamanda borcu karşılamaya yetecek miktarda ipotekle teminat altına alınmış olması nedeniyle müvekkilinin teminata güvenerek kefaleti kabul ettiğini, ipotekle yükümlü taşınmazın aile konutu olması ve eş rızasının sahte olarak oluşturulduğunun anlaşılması üzerine mahkeme kararı ile ipoteğin kaldırıldığını ve kredinin teminatsız kaldığını, müvekkilinin kefil olduğu dönemdeki sözleşme şartlarının değişmesi nedeniyle kefaletinin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, kefaletin kaldırılmasına ve davalı tarafından başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, kefaletin karşılıklı taahhütler içermesi nedeniyle kefilin tek taraflı olarak kefaletten dönemeyeceğini, TBK'nın 592/son maddesinin geriye yönelik olarak somut uyuşmazlıkta uygulanamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama,toplanan delilere göre, davacının kredi sözleşmesine kefil olduğu tarihte, dava dışı ... tarafından taşınmazı üzerine kredi borcunun teminatını oluşturmak üzere davalı banka lehine 80.000 TL bedelli ipotek tesis edildiği, ...'in eşinin rızasını içeren belgedeki imzanın sahte olarak oluşturulduğu iddiasıyla açılan dava sonucunda....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08/12/2011 günlü 2010/367 Esas 2011/1055 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğu, davalı bankanın ağır kusuru ile sebebiyet verdiği bu durumun davacının zarara uğramasına yol açtığı, BK'nın 500/1.maddesi uyarınca davacının ipotek limiti dahilinde borcundan kurtulacağı, davacının kefalet limitinin 85.000 TL olduğu gözetildiğinde davalıya karşı sadece 5.000 TL yönünden sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,... İcra Müdürlüğü'nün 2010/246 esas numaralı dosyasının 80.000 TL asıl alacak, 23.111,12 TL faiz ve 1.115,55 TL...ücreti bakımından iptali ile 5.000 TL asıl alacak, 1.444,44 TL faiz ve 72,22 TL... üzerinden devamına karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, genel kredi sözleşmesine kefaletten dolayı kefaletin kaldırılması ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir.Genel Kredi Sözleşmesi gereğince davacı kefil dışında dava dışı 3.kişinin taşınmazının ipotek edilerek kredi sözleşmesinin güvence altına alındığı ancak kredi kullandırıldıktan sonra ipotek veren tarafından ipoteğin kaldırılması amacıyla açılan davada yapılan yargılama sonucunda... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08/12/2011 günlü 2010/367 Esas, 2011/10055 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.Her ne kadar mahkemece ipoteğin kaldırılmasında davalı bankanın kusurlu olduğu belirtilmiş ise de ipoteğin kaldırılmasının mahkeme kararı nedeniyle olduğu, davalı bankanın ipoteği kendi iradesi ile kaldırmadığı, bu nedenle bir kusur izafe edilemeyeceği düşünülmeksizin, ayrıca 6098 sayılı TBK'nın 592.maddesinin olayımızda uygulanma imkanı bulunmadığı da gözetilerek, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.