Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1593 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17350 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/07/2013NUMARASI : 2012/7-2013/384Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı asil, davalı bankanın kendisi aleyhine icra takibi yaptığını, borçla ilgisinin bulunmadığını, davalı bankanın ihtiyati haciz talebinin kendisinin sözleşmede taraf olmaması nedeniyle red edildiğini, haciz tehditi altında maaşından kesinti yapılmasına muvafakat ettiğini belirterek borçlu olmadığının tespitine, maaş kesintisi muvafakat işleminin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının dava dışı şirket ile imzalanan genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, ihtarname üzerine borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, haciz sırasında davacının borca bir diyeceğinin olmadığı ve maaşından kesinti yapılmasına muvafakat ettiğini belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının sözleşmedeki imzayı inkar etmesi nedeniyle davalıya verilen kesin süre içinde sözleşme aslının ibraz edilmediği, fotokopi üzerinde imza incelemesi yapılamayacağı, davalının imzanın davacıya ait olduğunu ispat edemediği, haciz baskısı altında verilen davacı beyanının borcun ikrarı olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi nedeniyle kefil olan davacının borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı hakkındaki haczin ihtiyati haciz olmaması, kesin haciz olması ve davacının da haciz tutanağında " Borca bir diyeceğim yok, ancak şimdilik bir ödeme yapmam imkansız, maaşımdan her ay 300 TL kesilmesine muvafakat ederim" şeklindeki açık borcu kabul beyanı gözönüne alınmaksızın, kesin haciz sırasında verilen beyanın borcun ikrarı olarak kabul edilemeyeceği şeklindeki yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.