Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15928 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10951 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Mahkemece davanın reddine yönelik olarak verilen 07/12/2010 tarihli ilk hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 19.02.2011 tarihli kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan 2011/5957 E. - 2011/16144 K. sayılı bozma ilamında "...Davalı tarafından imzası inkar edilen 29.2.2008 tarihli harici oto satış sözleşmesinden davacı...'in 11.500 TL nakit verdiği, 10.000 TL borcu olduğu ve bir adet kambiyo senedi (çek veya senet) verdiği anlaşılmaktadır. 29.2.2008 tarihli harici satış sözleşmesi ile aynı tarihi taşıyan...Noterliği tarafından düzenlenen vekaletnamede ise davalı ... ...'in araç malikine vekaleten davacının da aralarında bulunduğu kişilere harici satış sözleşmesine konu aracı dilediği kişilere dilediği şartlarla satması konusunda temsil yetkisi verdiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf yargılamanın tüm aşamalarında vekaletnameyi veren kişi ile harici satış sözleşmesini imzalayan kişinin aynı olduğunu belirtmiş olup, davalı taraf ise vekaletnamedeki imzayı kabul etmesine rağmen harici oto satış sözleşmesindeki imzayı inkar etmektedir. Bu durumda mahkemece davalı tarafından verilen 29.2.2008 tarihli vekaletname ile 29.2.2008 tarihli oto sözleşmesindeki imzaların birlikte incelenip, davalı ....'e ait olup olmadığının tespiti amacıyla yeniden imza incelemesi yaptırılıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan davalı ..... hakkında davacının şikayeti nedeni ile başlatılan soruşturma sonucunda dolandırıcılık suçundan cezalandırılması istemiyle... Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı ve neticede davalının beraatine karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmakta ise de bu kararın kesinleşip kesinleşmediği konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Bu durumda BK'nun 53.maddesine göre muhtemel bir mahkumiyet kararının hukuk hâkimini bağlayacağı gözetilerek, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin HMK'nun m.165,I hükmüne göre bekletici mesele yapılması gerekirken, bu husus açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır..." denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı tarafın vekaletnamedeki imzayı kabul etmesine rağmen aynı tarihli harici oto satış sözleşmesindeki imzayı inkar ettiği, bozma ilamında belirtilen 29/02/2008 tarihli vekaletname ile aynı gün verilen 29/02/2008 tarihli oto satış sözleşmesindeki imzalara ilişkin spesifik incelemenin yapılması sonucunda alınan 28/04/2014 tarihli raporda, bu iki belgedeki imzaların aynı şahsa ait el ürünü olduğunun tespit edildiği, raporun dosya kapsamı ve bozma ilamına uygun olduğu, davacının ödemiş olduğu 11.500-TL' yi de araç alımı sebebiyle vermiş olduğundan ve aracın da davalının dosya kapsamındaki fiilleri nedeniyle davacıya teslim edilmemiş olduğundan, araç sebebi ile verilen paranın iadesinin gerektiği gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, 11.500-TL' nin ödeme tarihinden itibaren istirdatına, davacıya ödenmesine, takibe konu çekten dolayı davacı hakkında yapılan.... İcra Müdürlüğü' nün 2008/5250 sayılı dosyasındaki takibin iptaline, davalının kötüniyetli ve haksız icra takibi nedeniyle davacının tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın %40'ı oranında icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Davacı ... dışında,....ve ....' in de davacı olmalarına rağmen, karar başlığında gösterilmemesi ve hükümde de sadece "davacı" şeklinde bahsedilmesi doğru görülmemiş olduğu gibi, her ne kadar hükümde icra takibinin iptaline karar verilmişse de, menfi tespit konusu çekle ilgili borçlu bulunulmadığına dair olumsuz tespit kararı verilmemesi de hatalı olmuştur. Yine, dava, menfi tespit ve alacak talepleriyle açıldığı halde, asıl alacak üzerinden hükmedildiği belirtilen icra tazminatının yalnızca icra takip dosyasındaki çek bedeli üzerinden hükmolunmuş olduğu da hükümde açıkça belirtilmemiş olduğundan infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.