MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacılar vekili, davalının müvekkilleri aleyhine... İcra Müdürlüğü' nün 2013/8178 sayılı icra dosyasından 10.01.2010 tanzim, 31.12.2010 vade tarihli 30.000 TL bedelli bonoya dayalı takip başlattığını, takibe konu bononun teminat senedi olduğunu, şöyle ki; müvekkili ...'in davalıdan vadeli akaryakıt aldığını, 30.000 TL borç biriktiğinden tarafların 07.12.2009 tarihinde sözleşme düzenleyerek, akaryakıt borcuna karşılık sadece müvekkili ...' in imzasını taşıyan 07.12.2009 tanzim tarihli 30.000 TL bedelli davadışı bononun verilmesini kararlaştırdıklarını, bu borca karşılık işbu dava konusu takibe dayanak bononun ve müvekkilinin aracının da teminat olarak verildiğini açıkça sözleşmede belirttiklerini, borca dair verilen 07.12.2009 tarihli bononun elden ödenip bononun iade alındığını, ancak davalının takibe konu teminat bonosunu iade etmeyip kötüniyetle icra takibine koyduğunu, teminat senedinin kayıtsız şartsız borç ikrarı niteliği taşımadığından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu edilemeyeceğini belirterek, takibe konulan bonodan dolayı müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, 07.12.2009' da düzenlenen sözleşme uyarınca sadece 07.12.2009 tarihli senedin ve aracın verildiğini, davacıların aracı yedek anahtarıyla geri alması nedeniyle tarafların tekrar biraraya gelerek yedek anahtarın da alındığını ve yeni sözleşme yaptıklarını, ancak önceki bilgisayardan yazılan aynı sözleşmenin altına her iki davacı imzalı 30.000-TL bedelli senedin alındığının da yazıldığını, bu sırada esasen 07.12.2009 tarihli bononun ise iade edildiğini, ancak sözleşmeye yazılmasının unutulduğunu, her iki senedin aslında aynı sözleşmede verilmediğini, borcun ödenmediğini, bu nedenle senedin takibe konulduğunu, ödense idi bu senedin iade edilmiş olması gerektiğini, aracın da davacıların borcu nedeniyle ellerinden alındığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ....İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2013/345 E. sayılı dosyasında, davacıların ..., ..., davalının ... olduğu, 14.05.2014 tarih ve 2013/345 E.- 2014/131 K. sayılı kararı ile İİK 170/a maddesine göre şikayetin ve borca itirazın reddine, takibin devamına karar verildiği, yapılan araştırma neticesinde ve özellikle de ....İcra Hukuk Mahkemesi' nin anılan dosyası birlikte incelendiğinde, davacı tarafın borcuna karşılık 30.000 TL bedelli ödemeyi elden yaptığını ispat edemediği, icra mahkemesinin kararında da bu hususun açıkça değerlendirildiği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, icra takibine konu olan 10.01.2010 tanzim tarihli 30.000-TL' lik senedin teminat olarak davalıya verildiğini, 07.12.2009 tarihinde düzenlenen sözleşmede bu senedin teminat olduğunun belirlendiğini, akaryakıt borcundan kaynaklanan alacak için 07.12.2009 tanzim tarihli 30.000-TL bedelli bono bedelinin ödenmesi halinde takibe konu teminat senedinin iade edileceğinin belirlendiğini, sözleşmede gösterilen akaryakıt borcu nedeniyle verilen senedin ödendiğini ve senet aslının kendilerine iade edildiğini, teminat senedinin ise iade edilmeden takibe konulduğunu belirterek menfi tespit isteminde bulunmuşlardır. Davalı taraf, 07.12.2009 tanzim tarihli sözleşmeyi kabul etmiş, ancak akaryakıt borcunun ödenmediğini, 07.12.2009 tarihli senet aslının ise bedeli ödenmeden davacılara iade edildiğini, takibe konu senedin teminat senedi olmadığını savunmuştur.Akaryakıt borcuna karşılık, dava konusu olmayan 07.12.2009 tanzimli 30.000-TL bedelli davacı ... tarafından verilen senet aslının davacı ...' e iade edilmiş olması, bu senet bedelinin ödendiğine karinedir. Senedin ödenmeden iade edildiğini iddia eden davalı bu iddiasını yazılı belgeyle kanıtlamak zorundadır. Somut olayda, bu senet bedelinin ödendiği kabul edilerek, takibe konu senedin teminat senedi olduğundan bedelsiz kalması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.