Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15917 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3697 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ... bölgesinde müvekkilinin "...." marka ürünlerin satımına dair 11.09.2009 tarihli... bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli ek bayilik sözleşmesi akdedildiğini, ancak davalının satış prensiplerine uymadığı gibi, fiilen de müvekkiliyle çalışmayı bıraktığını, sözleşmenin 5/3. maddesinde bayinin satışı artırmak için gayret göstermesi düzenlendiği halde davalının 6 ayı aşkın süredir sipariş vermediğini, ek bayilik sözleşmesi uyarınca davalının sözleşmeye aykırı eylemleri nedeniyle müvekkiline 9.677-USD ödemeyi kabul ettiğini, yine ... bayilik sözleşmesinin 12/e maddesi uyarınca da davalının müvekkilinin uğradığı zararları tazmin sorumluluğu olduğunu, davalıya gönderilen 03.08.2011 tarihli ihtarnameye rağmen davalının sözleşmede belirtilen tazminatı ödememesi nedeniyle, bu tazminatın ödenmesi için davalı aleyhine.... İcra Müdürlüğü' nün 2012/376 sayılı dosyasından takip yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmeler akdedilirken boş bırakılan kısımların sonradan anlaşmaya aykırı olarak davacı tarafından doldurulduğunu, geçerli bir bayilik sözleşmesinin olmadığını, olduğu varsayılsa bile 9.677 USD cezai şart istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira müvekkili şirketin sözleşmenin tüm unsurlarına uyduğunu, aksine davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı şirketin sözleşmenin 10. maddesine uymadan ve önceden müvekkiline bildirimde bulunmaksızın aynı bölgede yeni bir bayilik kurduğunu, bu nedenle sözleşmenin davacı şirketin kendi kusurlu eyleminden dolayı sona erdiğini, müvekkilince 09.07.2011' de mal alımı yapılmasına rağmen, akabinde 12/07/2011 tarihli teslim tutanağı ile davacının tabela ve ışıklarının davacı şirket çalışanı tarafından sökülüp alındığını, talep edilen cezai şartın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının aynı bölgede .... isimli aynı alanda faaliyet gösteren bir başka işletmenin bayiliğini de almış olması sebebiyle bayilik sözleşmesinde düzenlenen rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlal ettiği, yine davalının izin almadan şube açmış olması sebebiyle sözleşmeyi ihlal ettiği ve bu anlamda davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığı, ana sözleşmenin eki olan 11.09.2009 tarihli ek sözleşmede, sözleşmenin ihlali halinde 9.677 USD cezai şart ödeme yükümlülüğü getirilmiş olduğu, sözleşmeyi ihlal eden davalının bu cezai şartı ödemekle mükellef olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, davalı borçlunun.... İcra Müdürlüğü' nün 2012/376 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 9.677 USD asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, kabul edilen 9.677 USD asıl alacağın TL karşılığı olan 17.360,47 TL üzerinden taleple bağlı kalınarak %20 oranında hesaplanan 3.472,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ek sözleşmede cezai şart miktarı açık olarak yazılmış olması sebebiyle, alacağın likit olduğu kanaatine varıldığından, kabul edilen asıl alacak üzerinden davacı vekilinin talebi nazara alınarak %20 oranda hesaplanan icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yanlar arasındaki...Bayilik sözleşmesine ek olarak düzenlenen 11.09.2009 tarihli ek bayilik sözleşmesinde "...bayi,.........ve .... ile çalışmayı 5 yıl içinde bıraktığında, veya sözkonusu mağazada ....ve....... ürünü dışında başka mal sattığında veya......ve... satış prensiplerine uymadığında, 9.677 USD yapılan tüm masrafları (cephe giydirme, dekorasyon, tabela, vs.) ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Sözkonusu bu tazminata firma sahibi....da kefildir..." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Sözleşmenin feshinde davalının kusurlu olduğu mahkemenin kabulündedir. Davacı, ek bayilik sözleşmesi uyarınca 9.677 USD bedeli istemeye hak kazanmıştır. Ancak gösterilen bu bedelin yapılan tüm masrafları (cephe giydirme, dekorasyon, tabela, vs.) karşıladığı bilirkişinin de görüşünde bildirdiği gibi kabul edilmesi gerekir. Davalı, mahkemeye sunduğu 12.07.2011 tarihli tarafların imzasını taşıyan belgede davacı tarafından teslim alınan mallar olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından teslim alınan bu belgeye konu malların tespit edilerek, kalan miktar yönünden davacının alacağı belirlenip, bu miktardaki alacağa karar verilmesi gerekirken, davacıya iade edilen mal bedeli düşülmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.