Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15853 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10504 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucu ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ... ve ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılar ... vekili Av. ...'ın gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle davalı ...’ın alacağı davadan sonra davalı ...’e devretmesi karşısında yargılama giderlerinden ... ile ...’ün müteselsilen sorumlu tutulması HMK. 125/1-a maddesi hükmüne uygun olduğundan davalılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. (2) Davalı ... davadan önce alacağını ...’a devretmiş olduğundan bu davalı yönünden davanın husumetten reddi gerekirken bu yön gözetilmeden bu davalı hakkında da yargılama giderlerinden sorumluluğu olacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir. (3) Davalı ... yönünden temyiz itirazlarına gelince; dava senetteki avalist imzasının sahteliği iddiasına dayalı olup, mahkemece bozma kararından önce ... Fizik İhtisas Kurulu’ndan ve itiraz üzerine genişletilmiş ... Fizik İhtisas Kurulu’ndan rapor alınmış, genişletilmiş ATK Fizik İhtisas Kurulu raporunda ilk raporu veren uzmanların da heyete dahil olduğu ve sonuç olarak senetteki veriler ile birlikte değerlendirildiğinde avalist imzasının davacıya ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Bozmadan sonra alınan üç kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen raporda ise avalist imzasının karakteristik özellikleri taşımaması nedeniyle davacıya aidiyeti konusunda kesin bir kanaate varılamadığı belirtilmiştir. Bozmadan önce alınan her iki rapor fizik ihtisas dairesine ait olup, itiraz üzerine genişletilmiş fizik ihtisas dairesinden alınan rapor önceki rapordan ayrık sayılamayacağından bozmadan önce alınan ... raporu ile bozmadan sonra alınan heyet raporu arasında avalist imzasının davacıya aidiyeti konusunda çelişki oluşmuştur. Mahkemece bu çelişkinin giderilmesi için...’da bünyesinde güzel sanatlar fakültesi bulunan üniversitelerden seçilecek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden senetteki avalist imzasının davacıya ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yönünden yeni bir rapor alınıp, önceki raporlar arasındaki çelişki giderildikten sonra tüm deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalılar ..., ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına, (3) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar ... ve ... yararına takdiren 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ... ve ...’e verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.