Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15851 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9611 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av....'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, icra takibine konu olan davalı şirketin keşidecisi olduğu çekin, kendi kredi müşterisinden alacağına mahsup edilmek üzere teslim alındığını, çek dayanak gösterilmek sureti ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davaya konu Torbalı 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/864 esas sayılı dosyasında takip konusu yapılan 20.12.2012 tarihli çekin keşidecisinin davalı ... Su Ürünleri…A.Ş., hamilinin ise davacı taraf olduğu, söz konusu çekin yasal süre içinde bankaya ibraz edilmediğinden 6762 sayılı yasanın 720. maddesi, 6102 sayılı yasanın 808. maddesi gereğince davacı hamilin kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkını kaybetmiş olduğunun anlaşıldığı, ancak davacının 6762 sayılı yasanın 644. maddesi ve 6102 sayılı yasanın 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde alacağını talep etmesinin mümkün olduğu, bu durumda çek keşidecisi olan davalı şirketin sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlama yükümlülüğünün bulunduğu, çek keşidecisi davalı tarafın keşide edilen çek bedelini ödediğini ve bu çek bedeli nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. (1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. (2) Dava konusu çek süresinde bankaya ibraz edilmediğinden keşide tarihinden itibaren faiz istenemez. Ne var ki, dava konusu çek nedeni ile daha önce kambiyo takibi başlatılmış olup, kambiyo takibinin başlatıldığı tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilerek, kambiyo takibinin başlatıldığı tarihten ilamsız takibin başlatıldığı tarihe kadar işlemiş faiz istenilmesi usul ve yasaya uygundur. Bu sebeple işaret edilen bu tarihler arasındaki faiz alacağının hesaplattırılarak, bu miktar faiz alacağına hükmedilmesi yönünden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.