MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibe konu 20.000 TL bedelli bononun müvekkilinin davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak alındığını, kredi geri ödemelerinin aksatılması üzerine bononun 12.800,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden icra takibine konu yapıldığını, ayrıca davalı banka tarafından müvekkili aleyhine kredi kartından kaynaklı alacağın tahsili için de icra takibi başlatıldığını, bu takiplerden sonra davalı bankaya 18.03.2011 tarihinde 17.000,00 TL ödemede bulunulduğunu, bu paranın 15.203,77 TL'lik kısmının kredi borcuna, 1.415,00 TL'lik kısmının ise kredi kart borcuna mahsup edildiğini, borcun üstünde para tahsil edilmiş olmasına rağmen davalının icra takip dosyalarını işlemden kaldırmadığını ileri sürerek bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, fazla tahsil edilen miktardan fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'lik kısmının davalıdan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan hem ticari kredi hem de kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alacağının bulunduğunu, davacının ödemesinden icra masraf ve vekalet ücretleri dışındaki borcun tahsil edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda; davacının dava konusu icra dosyasında 870,40 TL borcu kaldığı gerekçesiyle takipteki bakiye miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, şartları oluşmadığından taraflar lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu icra takibinde asıl alacak ve fer'ileri ile toplam 12.839,28 TL alacak talebinde bulunulmuş ve bu takip ile ilgili olarak açılan işbu menfi tespit davasının kısmen kabulüne dair hüküm oluşturulmuştur. Buradan da açıkça anlaşılacağı üzere dava değeri 12.839,28 TL olduğu halde, davacı tarafından 4.000 TL üzerinden peşin harç yatırılmış, mahkemece verilen hükümle de eksik harç tamamlattırılmamıştır. Harçlar Kanununun 28/1.maddesi uyarınca karar ve ilam harçlarının 1/4’nün peşin ödenmesi gerekir. Aynı yasanın 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı öngörülmüştür. Bu durumda mahkemece dava değeri olan 12.839,28 TL üzerinden hesaplanacak 1/4 harcın eksik kısmının tamamlanması için davacıya önel verilerek harç ikmali yapıldıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan yargılama yapılması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.