MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı ve arkadaşlarının müvekkiline zorla ve tehdit ile senet imzalattıklarını, bu olay nedeniyle davalı ve arkadaşlarının 10.10.2007’de Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin 06.12.2007 vadeli 29.055.00.-TL bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının müvekkilinden toz şeker, kesme şeker, pirinç gibi mallar aldığını, karşılığında bazen nakit, bazen de kredi kartı ile ödemede bulunduğunu, bakiye borç nedeniyle dava konusu senedin imzalanıp verildiğini, borcunu ödemeyen davacının hileli yollara başvurduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece verilen, davanın kabulü kararı, Dairemiz 23.11.2010 tarih ; 2010/12450 E. - 2010/13146 K. sayılı ilamı ile “Dava konusu bononun tehdit ile alındığı iddia edilerek dava açılmış ve tehdit suçuna ilişkin ceza davasının mahkumiyetle sonuçlandığı, ancak ceza mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, BK.nun 53.maddesi hükmü gözetilerek konu ile ilgili ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının da sanık olarak yargılandığı ceza davasında davalı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, davacının senedin zorla alındığı iddiasını ispatlayamadığı, davalının davacıya mal sattığını savunduğu, böylelikle davalının ispat külfetini üzerine aldığı, davacının akdi ilişkiyi inkar ettiği, davalının alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 06.12.2007 vade tarihli 29.055 TL bedelli bononun korkutma ile alındığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Davalı, bononun verilen mal karşılığı alındığını yargılamada beyan etmiştir. Bononun düzenlenme nedeni bulunmadığından somut olayda "talil"den söz edilemez. Bu durumda ispat külfeti davacı tarafta olduğundan ve senedin korkutma ile alındığı kanıtlanamadığından davanın reddi gerekirken, delil takdirinde ve ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.