Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15801 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12833 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün ve tavzihe dair ek kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalının bayilik sözleşmesi çerçevesinde cari hesap borcunu ödemediği için başlatılan icra takibine, itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı vekili, müvekkili hakkında haksız takip yapıldığını, ciro primi alacakları sebebi ile takasa mahsup isteminde bulunduklarını belirterek, davanın reddi ile davacının aleyhine %40'den aşağı olmamak üzere, kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı defterlerinde davacının takip tarihi itibariyle 16.510.01 TL.alacaklı göründüğü, ancak davalının da yıl sonu itibariyle 13.667.30 TL.ciro prim alacağı olduğu, davalının takas mahsup talebinin uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 2.842.71 TL.üzerinden iptaline ve davalının % 40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm Dairemiz'in 09.05.2013 tarihli ve 2013/5333 E.,2013/8453 K.no.lu ilamı ile “...Taraf vekilleri hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz etmişlerdir. Bu durumda mahkemece taraf vekillerinin itirazlarını da karşılayacak nitelikte ek rapor ya da konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, benimsenen bilirkişi ek raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa gerekçeli kararda “...davalının %40 icra inkar tazminatı olan 1.127,80 TL, ile sorumlu tutulmasına “ hükmedilmiş ancak daha sonra, 28.05.2015 tarihli tavzih kararı ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası “davalının %40 icra inkar tazminatı olan 6.604,00 TL ile sorumlu tutulmasına “ şeklinde değiştirilmiştir. HMK 305/2. (HUMK'un 455.) maddesinde tavzihin ancak hükmün yeterince açık olmaması, icrasında tereddüt uyandırıyor olması yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde yapılabileceği öngörülmüş olup, tavzih yoluyla hüküm fıkrasına yeni bir ekleme yapılması ve bu suretle hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Mahkemece bu yön gözetilmeden bir nolu bendin ikinci parağrafının kararın tavzih yolu ile düzeltilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin asil ve 28.05.2015 tarihli hükmün tavzihine dair ek kararının da bozulması gerekmiştir.SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve ek kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.