MAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/06/2013NUMARASI : 2009/332-2013/224Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin tır şoförü olarak işe başladığı tarihte kullanacağı aracın kazaya karışması halinde zararın teminatı olarak takibe konu edilen bononun boş olarak müvekkiline imzalattırıldığını, diğer tır şoförlerine de bu şekilde boş senetler imzalattırıldığını, müvekkilinin 2007 yılında emekli olarak işyerinden ayrıldığını, ancak işçi alacaklarının ödenmemesi nedeniyle İş Mahkemesinde dava açtığını, bononun gerçek bir borcu yansıtmadığını belirterek, müvekkilinin takip konusu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin uzun zamandır şirkette çalışmakta olan ve maddi bakımdan zor duruma düştüğünü ifade eden davacının kendisinden borç para istemesi üzerine davacının istediği borç parayı verdiğini, bononun müvekkilinin önünde davacı tarafından hazırlatılıp getirildiğini, işçilerden boş bonolar alınmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, senedin işe girerken teminat senedi olarak alındığı, teminatı gerektirir davacının herhangi bir eylemi sözkonusu olmadığının sabit olduğu, davacının işçi olduğu, davalının davacının gerçekten borçlu olup olmadığını bilebilecek durumda olması sebebiyle takipte haksız ve kötüniyetli olduğunun kabul edildiği belirtilerek, davanın kabulü ile Tekirdağ 1. İcra Müdürlüğü' nün 2009/14025 sayılı takip dosyasına dayanak senet nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, davacının kötüniyet tazminatının kabulü ile asıl alacağın %40'ı olan 16.000-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı tarafın tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlığa konu edilen bononun hizmet ilişkisi nedeniyle düzenlendiği davacı tarafından iddia edilmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın iş hukuku kurallarına göre çözümlenmesi gerektiği ve davanın İş Mahkemesinin görevine girdiği gözetilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.