Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15782 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11109 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul,kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkilinden satın almış olduğu aracın değişimi için müvekkili aleyhine bir dava açtığını, davanın kabulüne ve aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesine, mümkün olmaması halinde İİK'nın 24.maddesi uyarınca işlem yapılmasına karar verildiğini, ilamın icraya konulduğunu, davalının araç bedelini tahsil ettiğini, bu arada davalı tarafça araca verilen hasarlar nedeniyle aracın muayeneden geçemediğini, ancak devir için aracın muayeneden geçebilecek durumda olması gerektiğini, bu nedenle aracın tüm kusurlarının müvekkilince giderildiğini, buna ilişkin masrafların tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, aracın müvekkili tarafından hasarlı hale getirilmesinin söz konusu olmadığını, aracın müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğu yıllar boyunca hiç kullanılmadığını, yürüyemez haldeki ayıplı aracın muayeneden geçmesinin zaten mümkün olmadığını, aracın iadesine karar verildikten sonra müvekkilinin araca ilişkin bir yükümlülüğünün olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacı tarafından davalıya satılmış olan aracın ayıplı olması sebebiyle mahkeme kararı ile değiştirilmesine karar verildiği, aracın bedelinin davalı tarafça tahsil edildiği ve ayıplı aracın davacıya fiilen teslim edildiği, ancak aracın hasarları nedeniyle fenni muayeneden geçirilememesi üzerine davacının bu hasarları yaptırdığı, davalının hasar miktarına ve bedeline bir itirazının olmadığı gibi bu hasarların kullanımdan kaynaklı olmadığı yönünde bir itirazının da bulunmadığı, bu nedenle usul ekonomisi gereği bilirkişi incelemesine gerek görülmediği, bunun yanında davalı araç kendi kullanımında iken meydana gelen hasarlardan sorumlu olup aracı kullanıma elverişli bir şekilde ve ayıpsız bir şekilde davacı satıcıya teslim etmekle yükümlü olduğu, davalı taraf her ne kadar aracın kendisi tarafından hiç kullanılamadığını iddia etmiş ise de, daha önce araç değişimine ilişkin açılan davada dava dilekçesinde aracın ilk arızasının 6520 km'de iken çıktığını açıkça beyan ettiği ve o dosyada aldırılan bilirkişi raporunda ise aracın 25.000 km'de olduğunun tespit edildiği,dolayısıyla aracın davalı tarafından hiç kullanılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle davalının hasarlardan sorumlu olduğu, bunun yanında takipten önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın asıl alacak üzerinden iptaline ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Daha önce davacı tarafından davalıya satılmış olan aracın ayıplı olduğu ve ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/299 E.,2010/657 K. sayılı kararı ile araçtaki üretim hatasından kaynaklanan ayıplar belirlenerek aracın misli ile değişimine, mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesine karar verildiği, bu kararın infaz edilerek 16/11/2012 tarihinde araç bedelinin davalıya ödendiği ve aracın 25/01/2013 tarihinde davacıya teslim edildiği tarafların kabulündedir. Davalı, aracı kullandığı dönemde bu araca kendi kusuru ile verdiği hasar ve zarardan sorumludur. Ancak bu hususun kanıtlanması yükümlülüğü davacıdadır. Davacının, teslim sırasında aracı muayene etmesi ve araçta görülen hasar ve arızaları tutanakla tespit etmesi gerekir. Mahkemece ispat yükünün davacıda olduğu dikkate alınarak davacıya bu konudaki delilleri sorulup, ayrıca dava konusu yapılan bu hasar ve arızaların, aracın daha önce mahkemece ayıplı kabul edilmesine neden olan hasar ve arızalar olup olmadığı da açıkça belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.